-
Amaç: Çalışmanın amacı klinik eğitimleri sırasında hekimlerin delirium tanısını oluştururken tutumlarının ve buna eşlik eden müdahalelerdeki önceliklerinin saptanmasıdır. Yöntem: Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin farklı kliniklerinde eğitimlerine devam eden yetmişbeş asistan hekim delirium tanısına yönelik tutum ve tedavi önceliklerini sorgulayan 14 sorudan oluşan bir değerlendirmeyi tamamladılar. Sonuçlar: Yönelim güçlükleri, bilinç bulanıklığı ve halüsinasyonlar en sık gözlenen delirium semptomları olarak saptandı. Deliryum tanısına yönelik en sık başvurulan metodun biyokimyasal değerlendirme olduğu belirlendi. Genelde % 50 oranında etiyolojik faktörlerin saptanabildiği gözlemlenirken, en sık etiyolojik faktor olarak metabolik nedenler bildirildi. Katılımcıların çoğunluğu etiyolojiye yönelik tedaviyi tercih ederken (% 94.7), en sık kullanılan medikasyonun haloperidol olduğu saptandı. Tartışma: Deliryum gündelik klinik pratiğin içerisinde önemli bir acil durumdur. Çalışmamızın Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi genelinde delirium takip ve tanısında uygun klinik yaklaşım rehberlerinin oluşturulmasına ve sık gözlenen bu klinik durumun tedavi ve prognozuna katkıda bulunacağını umuyoruz.
Anahtar Kelimeler: Deliryum, Klinik pratik
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2015 |
Published in Issue | Year 2004 Volume: 17 Issue: 3 |