İslam
tarihinin ilk devirlerinden itibaren Hz. peygamberin uygulamaları ile
şekillenen İslam toplumunda cami ve mescidin ayrı bir yeri olmuştu. İslam toplumu
bu yapılar etrafında şekillenmişti. Bu uygulama daha sonraki İslam
devletlerinde de devam etmişti. Fakat X. yüzyıldan itibaren sadece cami ve
mescitler değil yanı sıra medrese, tekke-zaviye ve ribat gibi yapılar da İslam
toplumunu ve özellikle Anadolu’yu şekillendirmeye başlamıştı. Anadolu Selçuklu
hükümdarları kendilerini İslam’ın koruyucuları olarak görmüşler dolayısı ile
mutasavvıf ve şeyhleri himaye etmişlerdi. Bu nedenle Anadolu Selçukluları ve
Beylikler döneminde tasavvufi yapılanma oldukça yaygın idi. İlimden ekonomiye,
sanattan askeri faaliyetlere toplumun her alanında, dini faaliyet içerisinde
olan insanların etkisi görülmekteydi. Kısacası toplum bu yapılar ve faaliyetler
çevresinde şekillenmekte idi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 2 |