İcra ve İfl as Hukukunda, takip hukukuna ilişkin bir uyuşmazlığın
çözümü bağlamında ihtiyati tedbir mahiyetiyle takibin geçici
durdurulmasını öngören genel bir düzenleme mevcut değildir.
Şikâyet, cebri icra işleminin iptali yolu olup, kural olarak maddi
hukuka müteallik bir karar alınması söz konusu olmadığından, maddi
hukuk yönünden sonuç doğmayacak ve kural olarak doğrudan takibi
durdurma niteliğinden yoksun olacaktır. Zira haksız ve mesnetsiz
şikayet marifetiyle takipleri akamete uğratmak, cebri icranın amacına
aykırılık oluşturacaktır. Takibe karşı ödeme, mehil ve zamanaşımına
dayalı icranın geri bırakılması talepleri çalışma konumuzun dışındadır.
Nitekim İİK’nun 36. maddesi, İcra ve İfl as Kanunu’nda özel hüküm
bulunmadıkça (İİK’nun 97/14, 269/c, 276/2), icra mahkemesi kararları
hakkında uygulanmayacaktır. Dolayısıyla icra mahkemesi kararlarına
karşı kanun yoluna başvurulması satıştan başka icra muamelelerini
durdurmayacağından, biz bu başlık altında takibe karşı borçlunun
yapacağı şikayet ya da itiraz üzerine mahkeme ara kararı ile takibin
geçici olarak durdurulması hususunu tetkik edeceğiz. Bu sebeple eldeki
etüt, şikayet ve itiraz üzerine icra mahkemesi ile genel mahkemeler
tarafından ara kararı marifetiyle icranın geçici durdurulmasına matuf ve
mahsus olduğundan diğer konular ve bu bağlamda uzlaştırma suretiyle
yeniden yapılandırma ve konkordato talebi üzerine ticaret mahkemesi
tarafından tesis edilen takiplerin durdurulmasına matuf kararlar da
inceleme alanımızın şümulüne dahil olmayacaktır. İcra mahkemesi
kararıyla takibin geçici durdurulması, takibi mevcut haliyle dondurarak,
bir sonraki icra işleminin devamına engel olur, lakin bu kararın, takibin
geldiği aşamaya kadar ki sürece bir etkisi olmayacaktır. Örneğin haciz
yapılmış ise, takibin geçici durdurulması kararı, hacizlerin fekkini
sağlamayacaktır. Nitekim bu husus, alacaklı ve borçlu menfaatinin
dengelenmesi, silahların eşitliği ve ölçülülük ilkelerinin de bir gereğidir.
İcra takibinin geçici durdurulmasına mahsus tedbir mahiyetindeki ara
kararı ile İcra ve İfl as Kanunu 106 ve 110. maddelerindeki haciz ve satış
isteme süreleri de işlemeyecektir. Genel mahkemede görülen bir davada,
dava konusu hakkın cebri icrada satılacak olması eldeki davayı konusuz
bırakacak nitelikte olması ihtimalinde genel mahkeme satışın geçici
durdurulmasına karar verebilmelidir. İhtiyati tedbir kararı, malvarlığının
cebri icra ile satışına engel değil ise de, dava konusunun, dava dışı cebri
icra satışı ile konusuz kalacağı durumlarda mahkeme eldeki davanın
kesinleşmesine kadar satışın durdurulmasına karar verebilmelidir. Zira
ihtiyati tedbirde teminat altına alınan şey, dava konusunun bizatihi
kendisidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 16 |