The Qur'ān, serving as a life guide for believers, demands actions that benefit humanity. Since its inception, humanity has sought good living conditions both individually and collectively. In societal life, the system providing these conditions is primarily the state and its administrators. In this context, the qualities, character, and administrative attitudes of leaders are significant. Societies living under positive conditions when these traits are virtuous, and negative conditions when they are not, have continuously sought a better system. Throughout history, this search has manifested in turning towards divine truths or, frequently, in deviating into falsehoods. During this process, Almighty Allah sent prophets and their scriptures, calling people to divine truths and showing the path to true happiness. It is known that political structures and state leaders are among the essential elements ensuring the happiness of people living in communities, solving problems, and keeping them united under common goals and ideals. As indicated in the Qur'ān, both prophets and individuals with exceptional qualities, who we define as "ideal" public servants, are mentioned, and messages are conveyed through their characteristics and actions. Therefore, it is crucial for societies to show sensitivity in selecting those who will perform public duties and to consider divine criteria. This article focuses on the typology of state leaders praised and condemned by the Qur'ān through words and concepts, aiming to illustrate the positive and negative outcomes societies may face based on their choices of leaders through some exemplary comparisons. Besides the Qur'ānic exegesis, this article also benefits from various scientific disciplines, distinguishing itself by its conceptual approach and interdisciplinary connections. The study aims to explain the qualities of an ideal state leader through Qur'ānic concepts and to highlight the serious responsibility of performing public or administrative duties. The article intends to convey that a true believer should not undertake public duties entrusted to them as a trust if they lack competence, and Muslim societies should not assign public duties to those who are not qualified for their future's sake. As stated in a hadith, when tasks are not entrusted to experts/authorities, in other words, when appointments to public duties are not made justly, societal disintegration occurs. In Islamic history, works on ideal governance and leaders began with books in the fields of Islamic philosophy and law, such as "al-Madina al-Fadila" and "al-Ahkam al-Sultaniyya," followed by numerous political and advisory works. This article conducts research on characters and concepts in the Qur'ān, identifying the criteria of ideal leaders through verses and exegesis related to eleven leaders with the characteristics of state leaders. Most of these leaders, possessing the morality and competence of an ideal administrator, are prophets or their followers. Among the mentioned leaders in the Qur'ān, the foremost is the Prophet Muhammad (pbuh), who served as the head of state in Medina. Previous prophets include Joseph, Moses, Aaron, David, and Solomon; kings and queens include Saul, Dhul-Qarnayn, and the Queen of Sheba; and advisors include Asaf ibn Barkhiya, the advisor to Solomon, and the person described as the "believer who concealed his faith" in the Qur'ān, the advisor to Pharaoh, Harbil/Hezekiel. This study, determining the criteria of how a state leader should be based on Qur'ānic verses, aims to maintain thematic integrity by comparing the findings with negative leader personalities, identifying the ideal leader profile through exemplary state leader qualities and topics, showing how this is done conceptually, and highlighting the intended message. The personalities mentioned in the article, along with the above eleven state leaders praised by the Qur'ān's principles and methods of governance, include those whose governance styles are condemned: Nimrod, Pharaoh, Korah, Haman, Goliath, Walid ibn Mughira, Abu Lahab, Abu Jahl, and Abdullah ibn Ubayy ibn Salul.
Müminler için hayat rehberi olan Kur’ân, insanın/insanlığın hayrına olan işleri talep eder. İnsanoğlu da varoluşundan günümüze kadar hem bireysel hem de toplumsal hayatta iyi yaşam koşullarını arzu etmiştir. Toplumsal hayatta bu koşulları sağlayacak sistem, öncelikle devlet unsuru ve onu idare edenlerdir. İşte bu bağlamda yöneticilerin vasıfları, karakter ve yönetim tutumları önem arz etmektedir. Bu hususların müsbet manada olması halinde iyi yaşam koşullarında, menfi durumda da kötü şartlarda yaşayan toplumlar, sürekli bir sistem arayışı içinde olmuşlardır. Bu arayış tarih boyunca ilahi hakikatlere yöneliş şeklinde tezahür ettiği gibi, çoğu kez batıla sapma biçiminde de kendini göstermiştir. İşte bu süreçte Yüce Allah, ilahi hakikatlere çağıran davetçi peygamberleri ve kitaplarını göndererek insanoğluna hakiki saadetin yolunu göstermiştir. Bilindiği üzere, topluluk halinde yaşayan insanların mutluluğunu sağlayacak, problemleri çözecek, aynı ülkü ve amaçta onları bir arada tutacak önemli unsurların başında siyasal yapılar ve devlet adamları gelmektedir. Kur’ân’da işaret edildiği üzere hem peygamberler hem de üstün meziyet sahibi şahsiyetler arasından kamu görevini yürüten “ideal” diye tanımladığımız kimselerden bahsedilmekte, onların karakteristiği ve icraatları üzerinden mesajlar verilmektedir. Bu sebeple, toplumun kamusal vazifeleri icra edecek kimseleri seçmede hassasiyet göstermesi ve ilahi kriterleri dikkate alması önem arz etmektedir. Bu makale sözcük ve kavramlar yoluyla Kur’ân tarafından talep edilen (övülen) ve reddedilen (yerilen) devlet adamı tipolojisini konu edinmiş, bazı örneklem kıyaslamalar ile toplumun devlet adamı tercihine bağlı olarak karşılaşacağı müspet ve menfi akıbeti gözler önüne sermeyi hedeflemiştir. Kur’ân tefsiri haricinde muhtelif ilmî disiplinlerden de istifade edilerek hazırlanan bu makale, kavramsal yönü yanında, alanı dışındaki disiplinlerle bağlantılı olması yönüyle temayüz etmektedir. Çalışmanın amacı, ideal devlet adamının özelliklerini Kur’ân kavramları üzerinden izah etmenin yanında, kamu vazifesini veya yönetim görevini ifa etmenin ciddi sorumluluğuna dikkat çekmektir. Bu bağlamda makalede şu mesaj verilmek istenmiştir. Hakiki mü’min emanet olarak kendisine tevdi edilen kamusal görevleri liyakati olmaması halinde üstlenmemeli, müslüman toplumlar da kendi gelecekleri için ehil olmayanlara kamusal görevler vermemelidir. Konu hakkında bir hadis-i şerifte belirtildiği üzere, işler uzman/yetkili insanlara tevdi edilmediğinde, bir başka ifadeyle, kamusal görevlere adalet ölçeğinde atamalar yapılmadığında toplumsal çözülme gerçekleşmektedir. İslam tarihinde ideal yönetim ve yönetici hakkında kaleme alınan eserler İslam felsefesi ve hukuku alanında, “el-Medînetü’l-fâzıla” ve el-Ahkâmü’s- sultâniyye” gibi kitapların kaleme alınmasıyla başlamış, ardından çok sayıda siyasetname ve nasihatname türü eserler telif edilmiştir. Bu makalede Kur’ân’daki şahsiyetler ve kavramlar üzerinden araştırmalar yapılmış, devlet adamlığı karakteristiğine sahip on bir liderle ilgili âyet ve tefsirleri ışığında ideal yönetici kriterlerinin tespitine çalışılmıştır. İdeal yönetici ahlâkına ve liyakate sahip bu yöneticilerin çoğu peygamber veya onları takip eden kimselerdir. Kur’ân’da mezkûr yöneticilerin başında Medine’de devlet başkanlığı yapan Hz. Peygamber (a.s.) gelir. Önceki peygamberlerden; Hz. Yûsuf, Hz. Mûsa, Hz. Harûn, Hz. Dâvût, Hz. Süleyman; kral ve kraliçelerden Tâlût, Zülkarneyn ve Sebe melikesi Belkıs, müsteşarlardan ise, Hz. Süleyman’ın danışmanı Âsâf b. Berahyâ ve “imanını gizleyen kişi” olarak Kur’ân’da vasfedilen, Fir‘avun’un danışmanı Harbîl/Hazkiyel gelir. Kur’ân âyetleri çerçevesinde devlet adamının nasıl olması gerektiğine dair kriterlerin tespit edildiği bu araştırmada elde edilen sonuç ve bulgular olumsuz yönetici şahsiyetler ile mukayese edilerek konu bütünlüğünün sağlanması hedeflenmiş, örneklem devlet adamı vasıfları ve konu başlıkları üzerinden ideal yönetici profilinin tespitine çalışılmış, kavramsal yöntemle bunun nasıl yapıldığı gösterilmiş, verilmek istenen mesaja dikkat çekilmiştir. Makalede yer alan şahsiyetler, Kur’ân’ın yönetim ilke ve metoduyla övdüğü yukarıdaki on bir devlet adamıyla birlikte, yönetim tarzını kınadığı; Nemrut, Fir‘avun, Kârûn, Hâmân, Câlût, Velîd b. Muğîre, Ebû Leheb, Ebû Cehil, Abdullah b.Übey b. Selül’dür.
Teşekkür Ederim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.