“İslam Devleti” söylemi bir yandan asırlarca yoğrulmuş bir hayalin dışa vurumu; öte yandan başta Müslüman coğrafyada olmak üzere küre genelinde kök salmış “mezalimliğin” yok edilmesi için tahayyül edilmiş bir yönetim modelidir. Bu model öncelikle kurumlarıyla, hikayeleriyle, sembolleriyle, kahramanlarıyla, mekanlarıyla, toplumsal yapılarıyla maziye gönderimde bulunmaktadır. Öyle bir mazi ki “henüz büyüsü bozulmamış”, “herkesin herkesle kardeşçe yaşadığı”, “kurttan dahi kuzu namına hesap sorulduğu”, “yönetici elitlerin itibarları, sahip oldukları iktidar gücünden bağımsız yaptıkları hizmetlerle sağlandığı” ve “fetihlerin, devletin topraklarını büyütme arzusundan ziyade ‘ötekilerini’ dahi kurtuluş muştusuna eriştirme derdi” ile yapıldığı bir dünya cenneti mazisidir. Daha önce tecrübe edilmiş olmasından mülhem tekrar bu közü harlama ameliyesi, İslam Devleti fenomenini dillere pelesenk etmektedir. Bu gerekçeye mukabil dünyanın pek çok yerinde ezen-ezilen, güçlü-zayıf, sömüren-sömürülen, zengin-fakir gibi dikotomiler yaşamın vazgeçilmez, olağan ve hatta zorunlu bir bileşeni olarak kanıksanmaktadır. Ezen bütün gücü ile hayatın her alanında kendisini gösterirken ezilen de bu anormali durumu zamanla bilincinde normalleştirmiş ve kendisini bu yaşam formuna adapte etmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap Değerlendirmeleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.