for stability and identity of society, are equitable, and are closed to the change. More, who uses the term "utopia" first, uses "utopia" for expressing a place which doesn’t ex- ist in reality. More’s utopia also includes critics to political systems of his time. The fear-utopias are literary and political critical works that are written as a response to leaving the individual freedom for the sake of the stability and identity of society and to political state systems the Western Thought as the result of evolving of utopias in a dialectical opposition. Perception of Religion in communist, socialist and fascist politi- cal systems, which is criticized in fear-utopias, is exactly analyzed in these works and the part of the religion in these systems is mentioned. In the fear-utopias, the term of “God” is eliminated and placed with the idea of “being power” and “the only state” and the power is accepted as absolute. After the elimination of the God, new atheistic value judgments and forms are constructed instead of the manifests of the religion in life as worship, sanctuary and morality which make religion institutional, so the idea of being power is aimed to strengthen
Ütopyalar; toplumsal düzene eleştiri olarak yazılmış, toplumun istikrarını ve özdeşliğini hedefleyen; eşitlikçi, değişime kapalı statik devlet sistemleridir. Ütopya kavramını ilk kez kullanan More, ütopyayı gerçeklikte olmayan yeri ifade anlamında kullanmış, More’un ütopyası kendi zamanındaki siyasal düzene eleştiriyi de içerisine katmıştır. Korku ütopyaları, ütopyaların diyalektik bir karşıtlık içerisinde evrilmeleri sonucu Batı düşüncesinde, siyasal devlet sistemlerine, bireyin özgürlüğünün devlet istikrar ve özdeşliği uğruna terk edilmesine tepki olarak yazılmış; edebi, politik ve siyasal eleştiri eserleridir. Korku ütopyalarında eleştirisi yapılan komünist, faşist, sosyalist siyasal sitemlerdeki din algısı aynen bu eserlerde de tahlil edilerek dinin bu sistemlerde edindiği yer dile getirilmiştir. Korku ütopyalarında “Tanrı” kavramı öncelikle yok edilerek yerine “iktidar olma”, “tek devlet” fikri ikame edilmiş ve iktidarın kendisi mutlak hale getirilmiştir. Tanrı yok edildikten sonra dinin yaşamdaki tezahürleri olan; ibadet, mabet, ahlak vb. dini kurumsallaştıran şeylerin yerine ise kurgulanan ateist yapıda yeni yapılar ve değer yargıları getirilmiş iktidar olma fikri sağlamlaştırılmak istenmiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2014 |
Gönderilme Tarihi | 19 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 37 Sayı: 37 |
Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi
Adres: Aşkan Mh. Yeni Meram Cd. No: 136 Meram / KONYA • E-posta: akifdergisi@erbakan.edu.tr
ISSN: 2148-9890 • e-ISSN: 2149-0015
Sosyal Medya Hesapları:
Twitter: @akifdergisi • Instagram: @akifdergisi • Facebook: @akifdergisi