İslam hukukunda mükellef kişinin
kurduğu akitlerde ve yaptığı hukuki tasarruflarda maksadını ve rızasını ortaya
koyma bakımından irade beyanı büyük önem arz etmektedir. Hukuki anlamda irade
beyanının sözle olması esas olmakla birlikte yazı, işaret dili, fiil (teati) ve
sükut yollarıyla da irade beyanı yapılabilmektedir. Genel anlamda olumsuz bir
tutum şeklinde tezâhür eden ve irade beyânı olarak kabul edilen sükûtun var
olabilmesi için sükût eden kişi, sükût hali ve sükût konusu şeklinde üç temel
unsura dayanması gerekir. Mükellefin sükûtu, soyut (mücerred), nitelikli ve
karinelerle çevrelenmiş sükût şeklinde kısımlara ayrılır.
Biz bu makalemizde maksadı ve iradeyi
açıklayıcı bir yol olan sükutun mahiyeti, unsurları ve kısımları ile sükutun
beyan olma sebeplerini ortaya koymaya
çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Ocak 2019 |
Gönderilme Tarihi | 11 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 46 Sayı: 46 |
Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi
Adres: Aşkan Mh. Yeni Meram Cd. No: 136 Meram / KONYA • E-posta: akifdergisi@erbakan.edu.tr
ISSN: 2148-9890 • e-ISSN: 2149-0015
Sosyal Medya Hesapları:
Twitter: @akifdergisi • Instagram: @akifdergisi • Facebook: @akifdergisi