Ancient Mesopotamian people conducted celestial studies with a focus on the sky. These investigations originated with the Sumerians and were further developed systematically by the Babylonians. Individuals of that era interpreted celestial movements as messages from the gods, assigning the names of their deities to each planet. Additionally, they scrutinized the movements of stars and constellations in the sky, documenting their findings in a text known as MUL.APIN (Plow Star). The primary objective was to ascertain the initial birth and sunset dates of celestial bodies. The writing of MUL.APIN commenced in the 8th and 7th centuries BC and continued until the 3rd and 2nd centuries BC.
The contents of MUL.APIN predominantly revolve around stars and their movements, with a particular focus on the seven visible planets. Each of these planets was associated with their respective chief deities: Jupiter with Marduk, Venus with Išhtar, Mars with Nergal, Saturn with Ninurta, Nabu with Mercury, Šhamašh with the Sun, and Sin with the Moon. Moreover, they divided the sky into three sections, naming each after their principal gods, and arranged the stars and constellations along these celestial paths. They also conducted intercalation by observing the stars. Later in the text, instructions were provided on how to determine the precise time of day using a shadow clock, along with information on the utilization of water clocks. The concluding chapters delved into prophecy based on celestial observations. According to the beliefs of that era, the gods communicated their messages through planetary movements, giving rise to the phenomenon of celestial prophecy, with formulas such as “If X happens, Y will be obtained.”
Eski Çağ Mezopotamya insanı, gökyüzüne önem vererek göksel incelemeler yapmıştır. Bu incelemeler Sümerlerden başlayarak Babillilerle birlikte sistematik bir hâl almıştır. Dönemin insanı, gökyüzündeki cisimlerin hareketlerini tanrılardan bir mesaj olarak algılamış ve her bir gezegene tanrılarının isimlerini vermişlerdir. Gökyüzündeki yıldız ve takımyıldızlarının da hareketlerini incelemişler ve elde ettikleri kayıtları MUL.APİN (Saban Yıldızı) adlı metne kaydetmişlerdir. Buradaki amaç, gök cisimlerinin ilk doğuş ve batış tarihlerini belirlemek olmuştur. MUL.APİN’in yazım aşaması MÖ 8. ve 7. yüzyıllarda başlayarak MÖ 3. ve 2. yüzyıllara kadar sürmüştür.
MUL.APİN’in içeriği genel olarak yıldızlar ve hareketleri ile alakalı olsa da bunun yanında gözle görülebilen yedi gezegen üzerinde de durulmuştur. Bu gezegenlerin her birine en önemli tanrılarının isimlerini vermişlerdir. Buna göre Jüpiter/Marduk, Venüs/İštar, Mars/Nergal, Satürn/Ninurta, Nabu/Merkür, Šamaš/Güneş ve Sin/Ay olmuştur. Ayrıca gökyüzünü üç bölüme ayırarak her birine en önemli tanrılarının isimlerini vermişler ve bu göksel üç yola yıldızlar ve takımyıldızlarını yerleştirmişlerdir. Yine bu gözlemledikleri yıldızlara bakarak interkalasyon işlemi de yapmışlardır. Metnin ilerleyen bölümlerinde bir gölge saatinde günün tam saatinin nasıl elde edileceği üzerinde durulmuştur. Bunun yanında su saatinin kullanımı ile ilgili de bilgi verilmiştir. Son bölümlerde ise göksel cisimlere bakarak kehanet yapmışlardır. O dönemin insanına göre tanrılar, mesajlarını gezegenlerin hareketleri ile de bildiriyorlardı. Böylelikle göksel kehanet olgusu ortaya çıkmış ve kehanet yaparken; “Eğer X olursa, Y elde edilir” gibi bir formül kullanmışlardır.
Prof. Dr. Hasan Ali Şahin, Prof. Dr. İrfan Albayrak, Doç. Dr. Muhammet Fazıl himmetoğlu ve Dr. Öğr. Gör. Ahmet Selim Baysal'a fikirleri için teşekkür ederim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sümeroloji, Eski Önasya Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
OANNES Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. (CC BY NC)
Dergimize yalnızca Eskiçağ Tarihi, Arkeoloji ve Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri alanlarından yayın kabulü yapılmaktadır. Diğer alanlardan gönderilen yayınlar değerlendirmeye alınmamaktadır.