BibTex RIS Kaynak Göster

Maksillektomi

Yıl 1994, Cilt: 11 Sayı: 4, - , 22.12.2009

Öz

Maxillary sinus is the largest and the most commonly involved of all paranasal sinuses by malignant tumors. Eighty percent of paranasal sinus cancers are seen in the antrum, 20% in ethmoid sinuses, and less than 1% in frontal and sphenoid sinuses. Inspite of de¬tailed physical examination and advanced diagnostic facilities it is not always possible to determine the extent of disease preoperatively. Basically, every maxillectomy is an explora-tion; during the operation necessary changes are made in the procedure according to the involvement of the neighboring structures. Surgery forms the basis of treatment. Subtotal maxillectomy can be performed for tumors of the infrastructure; total maxillectomy can be done for mesostructure tumors and orbital contents can generally be preserved. Tu¬mors of the suprastructure require total maxillectomy+orbital exenteration and sometimes craniofacial resection. The highest therapeutic success rate in maxillary cancer is palliati¬ve. Strict criteria for preservtaion of orbital contents are not yet available. It is believed that it is better to perform orbital exenteration in cases where upper surface of the orbital periosteum is involved. There are physicians who accept the presence of cervical metasta¬sis as a contraindication to surgery; we perform neck dissection for such cases after ha¬ving waited for the down flow of the lymph for 4-6 weeks after maxillectom. With maxil¬lectomy and radiotherapy, the 5-year-survival rate for maxillary cancer is around 25%. The majority of patients are lost due lo local or regional recurrence. The success rate will probably be higher in the future with craniofacial resection and chemotherapy. Maxillary cancer, patient evaluation, maxillectomy types and surgical technique together with complications are discussed in the view of the literature.



Maksiller sinüs (antrum of Highmore), paranazal sinüslerin en büyüğü ve malign tümör¬lerin en sık görüldüğü sinüstür. Paranazal sinüs kanserlerinin %80'i antrumda, %20'si et-moid sinüste, %1'den azı da frontal ve sfenoid sinüste görülür. Detaylı fizik muayene ve gelişmiş teşhis olanaklarına rağmen, hastalığın yayılımını ameliyat öncesi tam olarak be¬lirlemek her zaman mümkün olmaz. Temel olarak, her maksillektomi bir eksplorasyon-dur; ameliyat esnasında çevre yapıların tutulumuna göre, müdahalede gereken değişiklik¬ler yapılır. Tedavinin temelini cerrahi oluşturur. Infrastrüktür tümörlerine subtotal mak¬sillektomi uygulanabilir; mezostrüktür tümörleri için total maksillektomi yapmak gerekir; fakat, orbita içeriği genellikle korunabilir. Süprastrüktür tümörleri ise, total maksillektomi+orbita ekzenterasyonu, bazen de kraniyofasial rezeksiyon gerektirirler. Maksilla kanse¬rinde, en yüksek başarı şansı cerrahiye ek olarak radyoterapi verilmesiyle sağlanır. Uygu¬lanan tedavi palyatiftir. Orbita içeriğini korumak için kesin kriterler henüz mevcut değil¬dir. Orbita periostunun üst yüzünün tutulması halinde orbita ekzenterasyonu yapmanın daha doğru olduğuna inanılmaktadır. Servikal metastazı cerrahiye kontraendikasyon ka¬bul edenler vardır; biz, boyunda metastazı olan vakalarda, maksillektomi sonrası 4-6 haf¬ta lenfin süzülmesini bekleyerek boyun diseksiyonu yapıyoruz. Maksillektomi+radyoterapi ile, maksilla kanseri için 5 yıllık yaşam oranı %25 civarındadır. Hastaların çoğu lokal veya bölgesel nüks nedeniyle kaybedilirler. Kranifasiyal rezeksiyon ve kemoterapi ile, başarı şansı belki gelecekte daha yüksek olacaktır.
Maksilla kanseri, hasta değerlendirmesi, maksillektomi çeşitleri ve cerrahi tekniği ile komplikasyonlan literatür ışığında tartışılmıştır.

Yıl 1994, Cilt: 11 Sayı: 4, - , 22.12.2009

Öz

Toplam 0 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil İngilizce
Bölüm Basic Medical Sciences
Yazarlar

M. Önerci Bu kişi benim

T. Yılmaz Bu kişi benim

Yayımlanma Tarihi 22 Aralık 2009
Gönderilme Tarihi 5 Aralık 2009
Yayımlandığı Sayı Yıl 1994 Cilt: 11 Sayı: 4

Kaynak Göster

APA Önerci, M., & Yılmaz, T. (2009). Maksillektomi. Journal of Experimental and Clinical Medicine, 11(4). https://doi.org/10.5835/jecm.v11i4.546
AMA Önerci M, Yılmaz T. Maksillektomi. J. Exp. Clin. Med. Aralık 2009;11(4). doi:10.5835/jecm.v11i4.546
Chicago Önerci, M., ve T. Yılmaz. “Maksillektomi”. Journal of Experimental and Clinical Medicine 11, sy. 4 (Aralık 2009). https://doi.org/10.5835/jecm.v11i4.546.
EndNote Önerci M, Yılmaz T (01 Aralık 2009) Maksillektomi. Journal of Experimental and Clinical Medicine 11 4
IEEE M. Önerci ve T. Yılmaz, “Maksillektomi”, J. Exp. Clin. Med., c. 11, sy. 4, 2009, doi: 10.5835/jecm.v11i4.546.
ISNAD Önerci, M. - Yılmaz, T. “Maksillektomi”. Journal of Experimental and Clinical Medicine 11/4 (Aralık 2009). https://doi.org/10.5835/jecm.v11i4.546.
JAMA Önerci M, Yılmaz T. Maksillektomi. J. Exp. Clin. Med. 2009;11. doi:10.5835/jecm.v11i4.546.
MLA Önerci, M. ve T. Yılmaz. “Maksillektomi”. Journal of Experimental and Clinical Medicine, c. 11, sy. 4, 2009, doi:10.5835/jecm.v11i4.546.
Vancouver Önerci M, Yılmaz T. Maksillektomi. J. Exp. Clin. Med. 2009;11(4).