Milliyetçiliğin doğuşundan itibaren dinler ve milliyetçilikler birbirleriyle ilişkili olarak gündeme gelmiştir. Tarih boyunca milliyetçilikler ya kendilerini dine karşı konumlandırmış ya da dinden güç almışlardır. Bu makalede, din ve milliyetçilik arasındaki ilişki tarihsel ve güncel örnekler üzerinden tartışılacaktır. Bu bağlamda, dinlerin milliyetçilikleri beslediği ve milliyetçiliğin dinin yerine geçtiği örnekler ele alınmıştır. Bunun yanı sıra dinin milli kimliğin oluşumuna engel teşkil ettiği örnekler de söz konusudur. Ya da tam tersine dinin etnik kimliğin belirginleşmesine, toplumun geri kalanından kendisini farklılaştırmasına yardımcı olduğu durumlar üzerinde de durulmuştur. Bu örnekler göz önüne alındığında aşağıdaki çıkarımı yapmak mümkün gözükmektedir. Din ve milliyetçilik arasında, ilerlemeci bakış açısının ürettiği türden tek tip bir ilişki yoktur. Modern Aydınlanmacı tezlerin aksine dinler, milliyetçilikler içinde çok güçlü damarlar olarak var olmaya devam edebilmektedir. Bu anlamda milliyetçiliğin din ile ilişkisi kurucu niteliktedir. Dinler, milliyetçilikler için vazgeçilmezdir. Dinin milliyetçiliği beslendiği durumlarda da bu böyledir; dinin arkaik, gerici ve milliyetçiliğin önünde engel olarak tasvir edildiği du-rumlarda da.
Since the birth of nationalism, religion and nationalism have been a subject of debates in which they intertwine. Nationalists have either positioned themselves against religion or used religion as a tool in order to gain power throughout history. It is aimed, in this study, to discuss the relationship between religion and nationalism focusing on historical and contemporary cases. In this regard, the examples in which religion feed nationalism and nationalism replaces religion are reviewed. In addition to that, the instances, which reveal that religion sometimes hinders creation of national identity, is examined in this study, while, on the other hand, it is also shown that there are experiences in which religion becomes a bearing factor for development of ethnic identity and appearance of fractions within the society. By taking into consideration the occurrences in question, we can infer that there is not just one type of relationship between religion and nationalism, by contrast with the common acceptance which is a result of the generation of the perspective of the progressivists. Counter to the modern era Enlightenment theses, religion is able to continue to exist in a nationalist ideology as a strong core. In this sense, the relation of nationalism with religion plays a founding role. Religion is indispensable for nationalism. That’s the way it goes in the cases either when religion is depicted as archaic, reactionary and seen as an obstacle to nationalism, or where nationalism is fed by religion.
Involuntary migration Syrians border cities social acceptance cohesion
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 20 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 18 Sayı: 40 |