This article examines the influences of the French social and political thought on the Ottoman-Turkish intellectuals by three principle traditions: Liberalism, Positivism and Solidarism. The Ottoman modernisation process that had mainly inaugurated by Sultan Mahmud II, was deeply inspired by the centralism and absolutism policies of the French monarch Louis XIV. In the following period, the Tanzimat reformers and Young Turk legitimists had shown a superficial concern on the seperation of powers, the main principle of the political liberalism that had argued by Baron de Montesquieu, to delimitate the absolute authority of the crown. Nevertheless they had to back that tendency down in a short time, facing the threaten of the seperatist movements against the empire. At the end of the Nineteenth-Century, the Young Turk sections were engaded to various factions of a more conservative social theory, Positivism, that not emphasized just the idea of Progress, but also Order. A critical and comprehensive version of that epistemological line, Emile Durkheim's solidarism, would be effective on the formal ideology of the Turkish Republic.
Bu makale, Fransız sosyal ve politik düşüncesinin Osmanlı-Türk aydınları üzerindeki etkilerini Liberalizm, Pozitivizm ve Solidarizm gibi belli başlı üç akım üzerinden incelemektedir. Temel olarak Sultan II. Mahmut tarafından başlatılan Osmanlı modernleşme süreci, Fransız Kralı XIV. Louis'nin merkeziyetçi ve mutlakıyetçi modelinden derinden esinlenmişti. İzleyen dönemde, gerek Tanzimat reformcuları, gerekse Jön Türk lejitimistleri, sarayın mutlak otoritesine karşı, Baron de Montesquieu tarafından geliştirilen ve siyasal liberalizmin temel ilkesini oluşturan güçler ayrılığı teorisine yüzeysel bir ilgi gösterdiyseler de, gelişmekte olan ayrılıkçı hareketlerin yarattığı tehdit karşısında kısa zamanda bu eğilimden uzaklaştılar. 19. Yüzyıl'ın sonlarına gelindiğinde Jön Türk grupları, daha muhafazakâr bir toplumsal kuram olan ve "İlerleme"nin yanısıra "Düzen" ilkesini de vurgulayan pozitivizmin çeşitli fraksiyonlarına bağlanmışlardı. Bu epistemoljik çizginin eleştirel ve kapsamlı bir yorumunu geliştiren Emile Durkheim'ın solidarizmi, Cumhuriyet Türkiyesi'nin resmi siyasal ideolojisi üzerinde etkili olacaktı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 11 Sayı: 1 |