Amaç: Laparoskopik
sleeve gastrektomi (LSG) son yıllarda yaygın olarak kullanılan primer bariatrik
cerrahi teknik haline gelmiştir. Bu çalışmada, LSG'nin kilo kaybındaki kısa ve orta
dönem etkinliğini, eşlik eden tip 2 diyabet ve hipertansiyona (HT) olan
etkilerini araştırmayı amaçladık.
Gereç
ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya Ocak 2009 - Aralık 2011
arasında LSG uygulanan ve postoperatif 6. ay, 1. yıl ve 3. yıl takip kayıtlarına
ulaşılabilen seksen iki hasta dahil edildi. Ameliyat öncesi boy/kilo değerleri,
komorbiditeler, HT ve/veya tip 2 diyabet için ilaç kullanımı ve postoperatif 6.
ay, 1. yıl, 3. yıllık ve 5. yıl verilerindeki değişiklikler kaydedildi.
Bulgular:
Ameliyat
öncesi verilerle karşılaştırıldığında, postoperatif 6. ay, 1. yıl ve 3. yıl
takiplerinde vücut kitle indeksindeki (VKİ) azalma istatistiksel olarak anlamlıydı
(p=0,0001, her biri için). Üçüncü
yılda 1. yıla göre VKİ artışı (p=0,0001),
operasyon öncesine göre 3. yılda diyabet ilacı ve antihipertansif ilaç kullanım
sıklığında azalma izlendi (p=0,0001,
herbiri için).
Sonuç: Morbid
obezitenin cerrahi tedavisinde primer tedavi olarak uygulanabilen LSG, düşük
mortalite ve morbidite oranları ile çok etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Ek
olarak, tip 2 diyabet ve HT gibi komorbiditelerde önemli iyileşme sağlar. Orta dönemde
biraz kilo alımı olsa da, LSG'nin kısa ve orta dönem sonuçları etkili bir
cerrahi teknik olduğunu göstermektedir.
Sleeve gastrektomi komorbidite bariatrik cerrahi orta ve uzun dönem sonuçlar
Purpose:
Laparoscopic sleeve gastrectomy (LSG) has become a widely used primary
bariatric surgical technique in recent years. We aimed to investigate the short
and mid-term effectiveness of LSG in weight loss and its effects on comorbid
type 2 diabetes and hypertension (HT).
Materials
and Methods:
Eighty-two patients who underwent LSG between January 2009 and December
2011 and whose postoperative 6-month, 1-year, and 3-year follow-up records were
available were included in this retrospective study. Preoperative height/weight
values, comorbidities, using drugs for HT and/or type 2 diabetes, and changes
in postoperative 6-month, 1-year, 3-year, and 5-year data were noted.
Results:
When
we compared with the preoperative data, decrease in body mass index (BMI) at
the postoperative 6-month, 1-year, and 3-year follow-ups was statistically
significant (p=0.0001, for each). An
increase in BMI was observed at 3-year follow-up than at 1-year follow-up (p=0.0001). Decrease in using diabetes
medication and antihypertensive drug use was observed at postoperative 3 years compared
with the preoperative data (p=0.0001,
for each).
Conclusion:
LSG, which can be applied as a primary treatment in surgical treatment of
morbid obesity, is a very effective and reliable method with low mortality and
morbidity rates. In addition, it provides significant improvements in
comorbidities such as type 2 diabetes and HT. Although there is some weight
gain in the mid-term, the short and mid-term results of LSG showed that it is
an effective surgical technique.
Sleeve gastrectomy comorbidity bariatric surgery short and mid-term results
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Cerrahi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ocak 2020 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ekim 2019 |
Kabul Tarihi | 25 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 13 Sayı: 1 |