Objective: Identifying the psychological traces of childhood traumas and learned negative life dynamics in adult life along with analyzing and treating mental trauma are important application areas of clinical forensic psychology. In this study, it was aimed to reveal the power of early maladaptive schema sub-dimensions in explaining feelings of anger and ways of expressing anger, in order to determine any differences according to gender, and to gather information about experiences of violence in young adult university students. Materials and Method: The study group of the research consisted of 200 university students in Ankara, 115 (57.5%) female and 85 (42.5%) male. The research was conducted face-to-face by giving the appropriate sampling test batteries in a sealed envelope using the random sampling method on a voluntary basis. Participants were subjected to Informed Consent Form, Demographic Information Form, and Young Schema Scale as well as Trait Anger-Anger Style Scale questions. Results: As a result of the regression analysis, it was observed that the predictors of trait anger were the excessive alertness schema area and the separation and exclusion schema area. The damaged autonomy, separation and exclusion, and damaged boundaries schema areas are schemas that predict controlled anger, and the predictors of expressed anger are impaired autonomy, separation and exclusion, and overalertness and suppression schema areas. It has been observed that the concepts that predict internal anger are borders damaged by exclusion and separation. According to independent samples t-test analysis, female students’ anger scores were found to be lower than male students. Separation and exclusion/rejection, damaged boundaries, hypervigilance, and suppression/inhibition schema scores were higher in females. In addition, as a result of the descriptive analysis of the participants, it was determined that the rates of self-harm, violence and suicide attempts were worthy of attention. Conclusion: It is thought that this study will contribute to the literature on the role of early maladaptive schema domains on anger expression. When trauma studies are analyzed from the perspective of cognition and emotions, it can be argued that the results obtained will support preventive studies in the fields of clinical and forensic psychology.
Amaç: Çocukluk çağı travmaları ve öğrenilmiş olumsuz yaşam dinamiklerinin yetişkinlik yaşamındaki ruhsal izlerini belirlemek, ruhsal travmayı analiz ve tedavi etmek klinik adli psikolojinin önemli uygulama alanlarından biridir. Bu çalışmada genç yetişkin olan üniversite öğrencilerinde erken dönem uyumsuz şema alt boyutlarının öfke duygusu, öfkenin ifade ediliş biçimini açıklama gücünü ortaya koymak, cinsiyete göre farklılıkları belirlemek ve şiddet yaşantıları hakkında bilgi toplamak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın örneklemi Ankara ilindeki 115’i (%57,5) kadın, 85’i erkek (%42,5) olmak üzere toplamda 200 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmada gönüllük esas alınıp rastgele örneklem yöntemi ile uygun örnekleme test bataryaları kapalı bir zarf içinde verilerek yüz yüze yapılmıştır. Katılımcılar, Bilgilendirilmiş Onam Formu, Demografik Bilgi Formu ve Young Şema Ölçeğinin yanı sıra Sürekli ÖfkeÖfke Tarz Ölçeğini tamamlamıştır. Bulgular: Yapılan regresyon analizleri sonucunda, sürekli öfkenin yordayıcısı olarak aşırı tetikte olma şema alanı ile ayrılma ve dışlanma şema alanı tespit edilmiştir Durumluk öfke yordayıcısının ise başkalarına yönelimlilik ile zedelenmiş sınırlar şema alanlarının olduğu gözlemlenmiştir. Zedelenmiş özerklik, ayrılma ve dışlanma ile zedelenmiş sınırlar şema alanları kontrol altında tutulan öfkeyi yordayan şemalar olup, dışa vurulan öfkenin yordayıcısı zedelenmiş özerlik, ayrılma ve dışlanma ile aşırı tetikte olma ve baskılama şema alanları olmuştur. İçte tutulan öfkeyi yordayan kavramların ise dışlanma ve ayrılma ile zedelenen sınırlar olduğu görülmüştür. Bağımsız örneklemler t testi analizlerine göre kadın öğrencilerin öfke puanları erkek öğrencilerden daha düşük bulunmuştur. Ayrılma ve dışlanma/reddedilme, zedelenmiş sınırlar, aşırı tetikte olma ve baskılama/ketleme şema alan puanları ise kadınlarda daha yüksektir. Buna ek olarak, katılımcıların betimsel analizleri sonucunda kendine-başkalarına zarar verme, şiddet yaşantısı ve intihar girişim oranlarının dikkat çektiği belirlenmiştir. Sonuç: Bu çalışmanın, erken dönem uyumsuz şema alanlarının öfke ifade ediş tarzı üzerindeki rolüne ilişkin alan yazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Travma çalışmaları biliş ve duygular perspektifinden analiz edildiğinde, elde edilen sonuçların klinik ve adli psikoloji alanlarındaki önleyici çalışmalara destek olacağı ileri sürülebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2023 |
Gönderilme Tarihi | 8 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |