Objective: The objective of this descriptive and cross-sectional study is the determination of level of anxiety and depression of the patients hospitalized in surgery clinics and the factors which may be associated. Materials and Methods: The population was unknown at the beginning of the study and therefore the sample size was calculated to be 740 by using the "sample formula of unknown universe”. The study continued until the end of the planned period (February 2015 - September 2015). By the end of this period, 774 patients were included in the study. The data were collected through the “Participant Informatioın Form” containing the socio-demographic data of the patients and the “Hospital Anxiety Depression Scale”. For evaluation of the data; mean, standard deviation, count, percentage, Kruskal-Wallis, Independent-Sample T test and One-Way ANOVA test were used. Results: Of the patients, the youngest was 18, the oldest was 95 and the mean age was 54.81±17.77; they were hospitalized for at least 1, at most 150, Median: 8.31, 1R: 6 days. Of the patients, 54.1% were male, 50.3% were primary school graduate and 35.3% were housewives. The patients were determined to score a mean of 7.96±4.27 points on the Hospital Anxiety Scale and a mean of 7.95±4.47 points on the Hospital Depression Scale. Both anxiety and depression levels were higher in patients of the advanced age group, who were illiterate, had been hospitalized for a long period, had a chronic disease, were unsatisfied with their nursing care, of poor economic status and without social security. There was no statistically significant difference between “Hospital Anxiety Depression Scale” mean scores (p>0.05) and patients’ marital status, their place of residence, the hospital / clinic where they received treatment, their experience of hospitalization and surgery, their status of being diagnosed with cancer, their pre / post-operative period, their communication with healthcare personnel and getting information and getting support about the disease and meeting their needs. Conclusion: The mean anxiety score of the patients was below the cut-off score and the mean depression score was above the cut-off score. As a result, the study concluded that surgical patients were at risk for depression. The quality of patient care will increase when nurses working in surgical units plan their care by taking these risks into consideration.
Amaç: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu araştırmanın amacı, cerrahi kliniklerinde yatan hastaların anksiyete ve depresyon düzeylerinin belirlenmesi ve ilişkili olabilecek faktörlerin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın başlangıcında evren bilinmediği için örneklem sayısı “evreni bilinmeyen örneklem formülü” ile hesaplandı. Çalışmanın örneklemi bu yöntemle 740 hasta olarak hesaplanmış olup, çalışmanın planlandığı sürenin (Şubat 2015 – Eylül 2015) sonuna kadar çalışma sürdürüldü. Bu sürenin sonunda 774 hasta çalışmaya dahil edildi. Veriler hastaların sosyo-demografik verilerinin yer aldığı “Tanıtıcı Özellikler Formu” ve “Hastane Anksiyete Depresyon Ölçeği” aracılığıyla toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde ortalama, standart sapma, sayı, yüzde, Kruskal-Wallis, Independent- Sample T Testi ve One- Way ANOVA testi kullanıldı. Bulgular: Hastaların en genci 18, en büyüğü 95, ortalama 54,81±17,77 yaşında olup, en az 1 en çok 150, Medyan:8,31, 1R:6 gündür hastanede yatmaktadır. Hastaların %54,1’i erkek, %50,3’ü ilkokul mezunu, %35,3’ü ev hanımıdır. Hastaların Hastane Anksiyete Ölçeği’nden ortalama 7,96±4,27, Hastane Depresyon Ölçeği’nden ortalama 7,95±4,47 puan aldığı saptandı. İleri yaş grubunda olan, okur-yazar olmayan, hastanede uzun süre kalan, kronik hastalığı olan, hemşirelik bakımından memnun olmayan, ekonomik durumu kötü olan ve sosyal güvencesi olmayan hastaların hem anksiye düzeyleri, hem de depresyon düzeyleri daha yüksek olarak bulundu. Hastaların medeni durumları, yaşadığı yer, tedavi gördüğü hastane/klinik, hastanede yatma ve ameliyat olma deneyimi, kanser tanısı alma durumu, ameliyat öncesi /sonrası dönem, sağlık personeli ile iletişim kurabilme, hastalığı hakkında bilgi alma, destek alma ve gereksinimlerinin karşılanması durumu ile anksiyete ve depresyon düzeyi puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı saptandı (p>0.05). Sonuç: Hastaların anksiyete puan ortalaması ölçek kesme puanının altında, depresyon puan ortalaması ise ölçek kesme puanının üstündedir. Sonuç olarak çalışmamızda cerrahi hastaların depresyon açısından risk altında olduğu belirlenmiştir. Cerrahi birimlerde çalışan hemşirelerin bu riskleri göz önünde bulundurarak bakımlarını planlamaları ile hasta bakım kalitesinin artacağı düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 3 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 3 |