Güney Kafkasya bölgesi Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan olmak üzere üç ülkeden oluşmaktadır. Sovyetler Birliği'nin dağılması ve adı geçen cumhuriyetlerin bağımsızlıklarını kazanmasından sonra birçok düşünür bu bölgeyi bir iktidar boşluğu durumu içinde değerlendirmiştir. Dolayısıyla bu coğrafi bölge Rusya, Avrupa, ABD, İran ve Türkiye gibi bölgesel ve uluslararası aktörlerin ilgisini çekebilmiştir. Söz konusu üç cumhuriyet Türkiye ve İran’ı yeni fırsatlar ve sorunlarla karşı karşıya bırakmıştır. Bunun en temel sonucu Türkiye ve İran’ın bu bölgedeki rekabetini tetiklemiş olmasıdır. Bu çalışma söz konusu rekabetin kültürel yönlerine ağırlık vermektedir. Ayrıca çalışmanın ana hedefi bölgesel denklemleri etkileyen İran ve Türkiye'nin Güney Kafkasya'daki kültürel politikalarıdır. Kafkasya'da Türkiye ile İran rekabetinin boyutlarının neler olduğu? İki ülkenin bölgedeki kültürel yönelimlerinin nelerden oluştuğunu? Türkiye ve İran’ın Güney Kafkasya’da nasıl bir yumuşak güç politikasına yöneldikleri? Gibi sorulara yanıt aranmıştır. Çalışmada doküman incelemesi olarak mümkün olduğunca birincil el yazılı kaynaklara ulaşılarak veriler elde edilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre her iki ülke Güney Kafkasya’nın etkin gücü olabilme yönünde ciddi hassasiyete sahiplerdir. İran, doğu çizgisinde Rusya, Ermenistan ve İran üçgeninde hareket ederken Türkiye ise Azerbaycan, Batı bloğu ile birlikte oluşan üçgen çerçevesinde politikalar geliştirmiştir. Günümüz itibariyle nihai sonuçta Türkiye’nin güney Kafkasya politikaları özellikle kültürel politikaları İkinci Karabağ Savaşı da dikkatte alındığında daha başarılı olduğu söylenebilir.
The South Caucasus region consists of three countries, Azerbaijan, Armenia and Georgia. After the dissolution of the Soviet Union and the independence of the aforementioned republics, many thinkers have considered this region as a power vacuum. Therefore, this geographical region has attracted the attention of regional and international actors such as Russia, Europe, the United States, Iran and Türkiye. These three republics confronted Türkiye and Iran with new opportunities and challenges. The main consequence of this is that it has triggered the rivalry between Türkiye and Iran in this region. This study focuses on the cultural aspects of this rivalry. Moreover, the main aim of the study is the cultural policies of Iran and Türkiye in the South Caucasus that affect regional equations. What are the dimensions of the rivalry between Türkiye and Iran in the Caucasus? What are the cultural orientations of the two countries in the region? What kind of soft power policy are Türkiye and Iran pursuing in the South Caucasus? Answers to such questions were sought. In the study, data were obtained by accessing primary written sources as much as possible as a document analysis. According to the results of the study, it is understood that both countries have serious sensitivities to becoming the effective power in the South Caucasus. While Iran acted in the eastern triangle of Russia, Armenia and Iran, Türkiye developed policies within the framework of the triangle formed with Azerbaijan and the Western bloc. As of today, it can be said that Türkiye's South Caucasus policies, especially its cultural policies, have been more successful when the Second Karabakh War is taken into consideration.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 3 |
SDE AKADEMİ WEB SAYFASI: https://sdeakademidergisi.org/