Bu makale, Vincent van Gogh’un resim tarzını dijitalleştirilmiş çoklu duyusal bir deneyimle yeniden üreten Loving Vincent başlıklı ilk animasyon filmi tartışmıştır. Filmde, anlatıyı şekillendirmek için geleneksel resim sanatı ve dijital sinemanın harmanlanması yenilik sağlamaktadır. Bu nedenle analiz, filmin yeni anlatı ve biçimsel özelliklerine odaklanıp sanat felsefesi ve ötekilik kavramına atıfta bulunarak neoformalist disiplinlerarası bir yaklaşımla gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla çalışma Loving Vincent filminin soru işaretleri yaratacak ve izleyiciyi ötekilik konusunda değerlendirme yapmaya yöneltecek biçimsel ve anlatısal özelliklere ne şekilde sahip olduğunu yanıtlamayı amaçlamıştır. 21. yüzyılın ulusötesi izleyicileri filmde van Gogh’un çoklu ‘Ötekiliğine’ tanıklık etmiştir. Film, dahi bir ressamın ölümünü çevreleyen gerçekleri, bunun cinayet mi yoksa intihar mı olduğunu sorgulamış ve izleyiciyi ne doğrulanabilen ne de yanlışlanabilen bir hipotezle baş başa bırakmıştır. Sonuç olarak, van Gogh’un resimleri ve kara kalem animasyonunun ses, kurgu, yakın çekim, müzik ve ekran boyutu gibi dijital özelliklerle birleştirilmesi, izleyicinin anlam yaratma sürecini güçlendiren önemli avantajlardır. Neoformalist yaklaşıma ve sanat felsefesine dayanan bu makale, Loving Vincent filmindeki yenilikçi çok duyulu dijital-geleneksel anlam kaynaşmasının, resimlerin bir tür öz-anlatısına dayanan öncü bir rehber olarak hizmet ettiğini ortaya koymuştur. Filmin disiplinler arası özellikleri anlamlı tartışmalar başlatma potansiyeline sahiptir.
Vincent van Gogh Neoformalist Yaklaşım Sanat Felsefesi Ötekilik Disiplinlerarasılık
This paper discusses Loving Vincent, the first animated film to recreate Vincent van Gogh’s painting style through a digitized multisensory experience. Blending traditional painting and digital cinema is innovative to shape the film’s narrative. Thus, the analysis used a neoformalist interdisciplinary approach referring to the philosophy of art and the concept of otherness and focused on the film’s novel narrative and formal features. It aimed to answer how Loving Vincent possessed formal and narrative features that would raise questions and lead the viewer to judge otherness. In the film, 21st-century transnational audiences witnessed van Gogh’s multiple ‘Otherness’. The film questioned the facts surrounding the death of a brilliant painter, whether it was murder or suicide, leaving the viewer with a hypothesis that can neither be confirmed nor falsified. In conclusion, van Gogh’s paintings and charcoal animation fused with digital features such as sound, editing, close-ups, music, and screen size are essential advantages that strengthen the viewer’s meaning-making process. Based on neoformalist and artistic philosophy, this paper revealed that the innovative fusion of multisensory digital and traditional meaning-making served as a pioneering guide drawing on a kind of self-narrative of paintings. The film’s interdisciplinary features can initiate meaningful discussions.
Vincent van Gogh Neoformalist Approach Philosophy of Art Otherness Interdisciplinarity
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Film Eleştirisi |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2025 |
| Kabul Tarihi | 12 Ağustos 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 2025 10. Yıl Özel Sayısı |