Taika Waititi'nin Jojo Rabbit (Tavşan Jojo, 2019) isimli eseri, İkinci Dünya Savaşının son demlerinde annesi tavan arasında Yahudi bir kız saklayan 10 yaşında fanatik bir Nazi genci Jojo’nun erginlenme sürecini anlatmaktadır. Başlarda hayali bir Adolf Hitler ile arkadaşlık kuran ve Hitler Gençlik Kampının bir üyesi olan Jojo, Nazi ideolojisi ile beyni yıkanmış bir çocuktur. Sonrasında annesi Rosie ve Yahudi kız Elsa ile yaşadığı olaylar sonucunda Jojo birtakım değişiklikler yaşamakta, nefret yerine sevgiyi kucaklamakta ve ayrıca ahlaki seçimlerinin farkına varmaktadır. Hem Rosie'nin zulme karşı aktif iyiliği benimseyen barışçıl dünya görüşü hem de Elsa'nın eğitimci refakati Jojo'ya erginlenme sürecinde rehberlik etmektedir. Bu süreç ise Jojo'nun Nazi ideolojisinden kurtulması ile sonlanmaktadır. Bir yandan filmde (savaş alanlarındaki veya toplama kamplarındaki zulüm yerine) genç nesle zulmü benimsemeyi öğreten kurumsal zulüm gösterilirken öte yandan bu zulme karşı savaşmak uğruna kurban olmayı göze alan cesur bir annenin iyiliği de resmedilmektedir. Jojo'nun erginlenme sürecinin zulüm ve iyiliğin çatışmasıyla şekillendiğini öne süren bu çalışma, bu süreci filozof Philip Hallie'nin zulmü çok katmanlı yönleriyle tekrar inceleyen ve kurumsal zulüm ile zulme karşı bir duruş olarak kabul edilebilecek iyilik yöntemlerini analiz eden etik bakış açısından irdelemektedir.
Taika Waititi’s Jojo Rabbit (2019) portrays the initiation process of Jojo, a ten-year-old Nazi fanatic boy, whose mother hides a Jewish girl in the attic of their house, during the final stages of World War II. Befriended by an imaginary Adolf Hitler and being a member of the Hitler Youth camp, Jojo, in the beginning, is a proud child indoctrinated by the Nazi ideology. Then Jojo, through his interactions with his mother Rosie and the Jewish girl Elsa, changes, welcoming love instead of hate, further becoming aware of moral choices. Both Rosie’s peaceful worldview that embraces active goodness in the face of cruelty and Elsa’s educatory companionship guide Jojo in his initiation process, which finalizes in his emancipation from the Nazi ideology. The film portrays, on the one hand, institutional cruelty (not the cruelty in the battlefields and concentration camps), in which the young generation also learns to internalize the justification of cruelty, but also goodness represented by the courageous mother who dares to be a victim of cruelty to fight against it. Arguing that Jojo’s initiation is shaped by the conflict of cruelty and goodness, this study scrutinizes Jojo’s initiation through the philosopher Philip Hallie’s ethical lens, in which he reexamines cruelty with its multilayered aspect, analyzing institutional cruelty and ways of goodness that would serve as an attitude to cruelty.
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Film Eleştirisi |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 4 Ağustos 2025 |
| Kabul Tarihi | 20 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 2025 10. Yıl Özel Sayısı |