Osmanlı tarihinde Ali b. Hüseyin el-Amâsî adlı iki müelliften söz edilmektedir. Bunlardan birisi Tariku’l-Edeb müellifi Ali b. Hüseyin el-Amâsî Alaüdddin Çelebi, XV. Yüzyılda yaşamış ve 875/1470-71 tarihinde vefat etmiştir. Diğeri ise XVII. yüzyılda yaşayan Ali b. Hüseyin el-Amâsî’dir. Hayatına dair bilgiler yok denecek kadar azdır. Elde ettiğimiz bilgiler, Kadı Beydâvî’nin tefsîrine yapılan “Mecme‘u’l-havâşî ve’l-etrâf “adlı haşiyenin Ali b. Hüseyin el-Amâsî’ye ait olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir. 1204/1789 tarihinde istinsah edilen haşiyenin müstensihi bilinmemektedir. Elyazması halinde olan haşiye, Fatiha suresi tefsîrinden ibaret olup 72 varaktır. Haşiyenin baş tarafında 4 varaklık 4 risale bulunmaktadır. Haşiye müellif Amâsî, tefsîr yaparken dil ilimleri, (dil bilim, sarf-naihv, lügat) tasavvuf, kelam, felsefe, fıkıh ve usulü gibi farklı alanlara girmektedir. Âyetleri, âyetler ve hadislerle tefsîr etmekte ve kırâaat meselelerine çokça yer vermektedir. Müellife göre Allah, Kur’ân’da insanların dünyevi ve uhrevi maslahatlarını açıklamıştır. Bu nedenle Kur’ân âyetleri üzerinde derin bir şekilde düşünmek gerekir. Amâsî, Fatiha sûresinin isimleri, hamd, şükür, hidâyet, nimet, marifet gibi kavramlar ile hidâyet ve türleri, nimet ve çeşitlerini açıklarken felsefî ve tasavvufî izahlar yapar. Kelimelerin etimolojik yapısı üzerinde durur, kırâat farklılıkları ve bunlardan doğan nahvî-gramatik tahlillerde bulunur. Bir bütün olarak onun tefsîr yöntemi, tahlili tefsîr örneğini oluşturduğu söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 78 |