Ahlaki konular, iş hayatının ve günlük yaşantının ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmektedir. İş ahlakı, bireysel, örgütsel ve sosyal temel davranış kalıplarıyla ilgilenmektedir. Sanayileşme ile birlikte iş hayatındaki faaliyetler daha da kompleks bir hal almıştır ve bu durum zaman zaman hak ihlallerine neden olmaktadır. Bu yüzden ahlak, iş ahlakı ve iş ahlakının iş hayatına etkisi önem kazanmaktadır. 1990 sonrası çatışma alanlarında özel askeri şirketlerin sayısı hızla artmıştır. Bu çalışmanın amacı, iş ahlakı anlayışı açısından özel askeri şirketlerin faaliyetlerini incelemek ve insan merkezli bir düşünce sisteminin esas alınmasının gerekliliğini vurgulamaktır. Çalışmada öncelikle özel askeri şirketlerin tanımı yapılmış ve sonrasında özel güvenlik şirketleriyle arasındaki farklara değinilmiştir. Daha sonra iş ahlakının tanımı yapılmıştır. Son olarak özel askeri şirketlerin iş ahlakı açısından durumu bazı yaşanmış olaylar dikkate alınarak değerlendirilmiştir. 21. yüzyılda Irak ve Afganistan gibi ülkelerde özel askeri şirketlerin operasyonları, ağır insan hakları ihlalleri, savaş esirlerine kötü muamele, işkence ve tecavüz gibi ahlak dışı faaliyetleri çeşitli resmi raporlarda kaydedilmiştir. Dolayısıyla özel askeri şirketlerin uygulamada ahlaki ve hukuki açıdan çok başarılı olduğu söylenemez. Geçmişte lejyoner veya paralı asker gibi adlarla bilinen ancak bugün kendilerini özel askeri şirketler veya özel askeri yükleniciler gibi adlarla ifade eden bu yeni şirketler, 200 milyar doların üzerinde yıllık ciroya ve yüzbinlerle ifade edilen çalışan sayısına erişmişlerdir. Fakat özel askeri şirketlerin silahlı çatışmalardaki konumlarının ve sorumluluklarının belirsizliği, ahlaki ve hukuki açıdan birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Yasalarla birlikte, insanların ahlak dünyalarına, kalplerine ve vicdanlarına hitap edilmesiyle hak ihlallerinin önüne geçilebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 82 |