Bu çalışmada Nursi ile tasavvuf ve tarikatlar arasındaki ilişki konu ile ilgili daha önce yapılan çalışmalar da dikkate alınarak yeniden ele alınmaya ve mevzubahis ilişkiye farklı açılardan bakılarak yeni neticeler elde edilmeye çalışılmıştır. Bunun için doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Ulaşılan neticelerden birisi şudur ki Nursi, Risâle-i Nûr ile Gazzâlî, İbnü’l-Arabî ve Konevî’nin kendi dönemlerindeki ilimleri dikkate alıp onların yetersizliklerini ikmal etmek suretiyle üst, kuşatıcı ve gaye bir ilim ortaya koyma girişimlerinin bir benzerini kendi döneminde gerçekleştirmeye çalışmıştır. Bunu da zamanın muktezâsını dikkate alarak yapmıştır. Bu bakımdan Risâle-i Nûr, mârifetullah ve ilm-i tahkik olarak isimlendirilen yeni dönem tasavvufu çerçevesinde ele alınması gereken bir eserdir. Diğer önemli bir sonuç da Nursi’nin marifet-i ilâhiyede ve Cenâb-ı Allah’a ulaşmada, felsefî, kelâmî ve tasavvufî yolları nazara almakla beraber doğrudan Kur’ân’a dayalı olarak ortaya koyduğunu belirttiği yolun, tasavvuf ve tarikatlar tarihine ve literatürüne ait kavram ve tanımlamalar üzerinden oluşturulmuş olmasıdır. Ayrıca bu yolun, “veraset-i nübüvvet ve velâyet-i kübrâ, incizab ve cezbe, ferdiyet makamı ve tecellisi, Üveysî tarz, eserin mürşid edinilmesi ve mânevî mürşid, tahkik faaliyeti ve ilm-i tahkik” şeklinde ifade edilebilecek söz konusu tasavvufî kavram ve tanımlamalar itibariyle kazandığı hususiyetlerle (kısa, güvenli, umumi) diğer yollardan temeyyüz etmesidir.
Yok
In this study, the relationship between Nursi, ṣūfism and orders has been tried to be reconsidered by taking into account previous studies on the subject and new results have been tried to be obtained by looking at aforementioned relationship from different perspectives. For this purpose, the document analysis method was used. One of the conclusions reached is that, through the Risale-i Nur, Nursi attempted to achieve in his own time something similar to the attempts of al-Ghazālī, Ibn al-‘Arabī and Qūnawī to present a superior, encompassing and purposeful science by addressing the sciences of their own period and completing their inadequacies. Moreover, he did this by taking into account the requirements of the time. In this respect, Risale-i Nur is a work that should be considered within the framework of the new period ṣūfism called ma‘rifatullāh and ʻilm-i taḥqīq. Another important result is that the path that Nursi stated that he put forward in divine knowledge and reaching God Almighty, was formed based on concepts and definitions belonging to the history and literature of ṣūfism and orders based directly on the Qur’ān, while taking into account philosophical, theological and mystical ways. In addition, this path distinguishes itself from other paths with the characteristics (short, safe, general) it has acquired in terms of the ṣūfi concepts and definitions that can be expressed as “warathat-i nubuwwa and walāyat-i kubrā, injidhāb and jadhba, individual (fardiya) status and manifestation, Uvaysī style, the acquisition of the work as a guide (murshid) and spiritual guide (murshid), investigation (taḥqīq) activity and ʻilm-i taḥqīq”.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dini Araştırmalar (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: Özel Sayı |