Feminist kuramlar tarafından erkeklerin kadınlara yönelik ataerkil sistemden aldıkları iktidarlarını korumaları neticesinde ortaya çıkan “cinsiyet eşitsizliği” düşüncesi toplumsal cinsiyet kavramını da beraberinde getirmiştir. Toplumsal cinsiyet olgusuyla, erkeklere ve kadınlara yüklenen rollerin kültürel, tarihsel ve toplumsal olarak aktarıldığı düşüncesi yerleşmeye başlamıştır. Eril ideolojinin cinsiyet tahakkümüne dayalı toplum/kimlik ideali cinsiyet rejimlerine dayalı bir sorgulamayı da beraberinde getirmiştir. Toplumsal cinsiyet rejimlerine dayalı sorgulamalar ise daha çok kadın(lık) üzerinden süregelmiştir. Ancak 1970’lerin sonuna doğru erkek(lik) olgusu araştırmacılar tarafından ele alınmaya başlanmıştır. “Türkiye’de ise erkeklik çalışmaları 2000’lerin başından itibaren disiplinler arası bir bakış açısıyla ve erkekliklerin farklı boyutlarıyla incelenmesiyle literatürde yerini almıştır” (Arık, 2019, s. 242). Eleştirel erkeklik çalışmaları, “erkekliğin” iktidar ilişkilerinden bağımsız ele alınamayan ve eril hegemonyanın kavrayış sistemini belirleyen politik bir söylem olduğu düşüncesinde kendini bulmuştur (Horzum, 2018, s. 76-79). Bülent Sayak tarafından yazılan Erkeğin İnkılabı “100. Yılında Cumhuriyet’i ve Romanı Erkeklik Üzerinden Okumak 1923-1938” isimli çalışması iktidarın kimlik inşasında edebiyat kurumu aracılığıyla politik söylemle kurduğu cinsiyet rejimlerine dair sorgulamaların yapıldığı ve eleştirel erkeklik literatürü kapsamında oluşturulmuş çalışmalar arasında yerini almıştır.
Feminist kuramlar tarafından erkeklerin kadınlara yönelik ataerkil sistemden aldıkları iktidarlarını korumaları neticesinde ortaya çıkan “cinsiyet eşitsizliği” düşüncesi toplumsal cinsiyet kavramını da beraberinde getirmiştir. Toplumsal cinsiyet olgusuyla, erkeklere ve kadınlara yüklenen rollerin kültürel, tarihsel ve toplumsal olarak aktarıldığı düşüncesi yerleşmeye başlamıştır. Eril ideolojinin cinsiyet tahakkümüne dayalı toplum/kimlik ideali cinsiyet rejimlerine dayalı bir sorgulamayı da beraberinde getirmiştir. Toplumsal cinsiyet rejimlerine dayalı sorgulamalar ise daha çok kadın(lık) üzerinden süregelmiştir. Ancak 1970’lerin sonuna doğru erkek(lik) olgusu araştırmacılar tarafından ele alınmaya başlanmıştır. “Türkiye’de ise erkeklik çalışmaları 2000’lerin başından itibaren disiplinler arası bir bakış açısıyla ve erkekliklerin farklı boyutlarıyla incelenmesiyle literatürde yerini almıştır” (Arık, 2019, s. 242). Eleştirel erkeklik çalışmaları, “erkekliğin” iktidar ilişkilerinden bağımsız ele alınamayan ve eril hegemonyanın kavrayış sistemini belirleyen politik bir söylem olduğu düşüncesinde kendini bulmuştur (Horzum, 2018, s. 76-79). Bülent Sayak tarafından yazılan Erkeğin İnkılabı “100. Yılında Cumhuriyet’i ve Romanı Erkeklik Üzerinden Okumak 1923-1938” isimli çalışması iktidarın kimlik inşasında edebiyat kurumu aracılığıyla politik söylemle kurduğu cinsiyet rejimlerine dair sorgulamaların yapıldığı ve eleştirel erkeklik literatürü kapsamında oluşturulmuş çalışmalar arasında yerini almıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | KİTAP İNCELEMELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 8 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.