Spor ortamlarında fiziksel temasın yoğunluğu ve sözel etkileşimin fazlalığı, sporcular arasında saldırganlık ve öfkenin ortaya çıkma ihtimalini artırmaktadır. Bu nedenle, sporcuların hem antrenman hem de müsabaka sırasında duygularını kontrol edebilmeleri büyük önem taşımaktadır. Özellikle öfkenin kontrolü ve saldırgan davranışların önlenmesi, yalnızca sporcuların kişisel gelişimi açısından değil, aynı zamanda takım içi uyum ve sportif performans açısından da kritik bir rol oynamaktadır. Sporcuların saldırganlık ve öfkeyle baş edebilmeleri hem bireysel başarılarını hem de takım arkadaşlarıyla kurdukları ilişkileri etkileyebilmektedir. Bu bağlamda, araştırmanın amacı amatör basketbol oyuncularının saldırganlık ve öfke düzeylerini çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırma grubunun sayısının belirlenmesi amacıyla G*Power 3.1. programı kullanılmıştır. Alanyazın incelemesi ve G*Power testleri sonucunda en az 187 katılımcının araştırmaya katılması program tarafından önerilmiştir. Ardından çalışma grubunu Ankara ilinde bulunan Türkiye Basketbol Liglerinde aktif olan 18 yaş ve üzerindeki 232 amatör basketbolcu oluşturmuştur. Amatör basketbolcuların 83’ünün (%35.8) kadın, 149’unun (%64.2) erkek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca yaş ortalamaları 22.02±4.16, spor yaptıkları yıl ortalamaları ise 5.80±5.98 olarak tespit edilmiştir. Verilerin toplanmasında "Kişisel Bilgi Formu" ve Maxwell ve Moores (2007) tarafından geliştirilen, Türkçe’ye uyarlanması Gürbüz vd. (2019) tarafından yapılan “Sporda Saldırganlık ve Öfke Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmada örneklem grubu için yapılan ölçeğe ait güvenilirlik analizi sonucunda hesaplanan Cronbach’s Alpha iç tutarlılık kat sayısı öfke alt boyutu: .88, saldırganlık alt boyutu: .89 ve ölçek toplamı: .92 olarak tespit edilmiştir. Veriler SPSS 25.00 ile analiz edilmiştir. Öncelikle verilerin normal dağılıp dağılmadığının tespit edilmesi amacıyla Histogram, Q-Q Plot grafikleri ve çarpıklık-basıklık değerlerine bakılmıştır. Yapılan testler sonucunda verilerin normal dağılım gösterdiği tespit edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde bağımsız örneklem t-testi ve Pearson korelasyon testi kullanılmıştır. Araştırmada katılımcıların saldırganlık ve öfke düzeylerinin cinsiyet değişkeni açısından değerlendirilmesi amacıyla yapılan t-testi sonucunda anlamlı farklılık tespit edilerek erkek basketbol oyuncularının saldırganlık ve öfke düzeylerinin kadın basketbol oyuncularına oranla daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Yaş değişkeninin değerlendirilmesi amacıyla yapılan Pearson korelasyon testi sonucunda yaş değişkeni ile basketbol oyuncularının saldırganlık ve öfke düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Spor yılı değişkeninin değerlendirilmesi amacıyla yapılan Pearson korelasyon testi sonucunda ise; spor yılı değişkeni ile basketbol oyuncularının saldırganlık ve öfke düzeyleri arasında pozitif yönde, düşük düzeyde ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Sonuç olarak; çalışmamız ve alanyazındaki çalışmalar incelendiğinde saldırganlığın puan ortalamalarının öfkenin puan ortalamalarından daha düşük olduğu belirlenmiştir. Ayrıca sporcuların saldırganlık ve öfke eğilimlerinin mümkün olduğunca düşük seviyeye getirilmesine yönelik çalışmalara ihtiyaç olduğu da görülmüştür. Araştırma Ankara ilindeki amatör basketbolcular ile sınırlandırılmıştır. Araştırma bulguları doğrultusunda, sporcuların saldırganlık ve öfke eğilimlerinin mümkün olduğunca azaltılmasının, spor ortamında ortaya çıkabilecek olumsuz davranışların önlenmesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Bu doğrultuda, sporculara yönelik öfke kontrolü ve saldırganlıkla başa çıkma becerilerini destekleyici seminer ve eğitim programlarının düzenlenmesi önerilmektedir.
Etik değerlendirme kurulu: Gazi Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu Etik değerlendirme belgesinin tarihi: 30.07.2024 Etik değerlendirme belgesinin sayı numarası: E-77082166-604.01-1006855
The intensity of physical contact and verbal interaction in sports environments increases the likelihood of aggression and anger among athletes. Therefore, it is of great importance for athletes to be able to control their emotions both during training and competition. In particular, controlling anger and preventing aggressive behaviors play a critical role not only in terms of athletes' personal development, but also in terms of team cohesion and sport performance. This study aims to examine the aggression and anger levels of amateur basketball players based on various variables. G*Power 3.1 was used to determine the required sample size. Based on literature review and G*Power tests, the program recommended at least 187 participants. The study group consisted of 232 amateur basketball players aged 18 and older who were active in Turkish Basketball Leagues in Ankara. Of the participants, 83 (35.8%) were female and 149 (64.2%) were male. The mean age was 22.02±4.16, and the mean years of sport participation were 5.80±5.98. “Demographic Information Form” and ‘Aggression and Anger Scale in Sports’ developed by Maxwell and Moores (2007) and adapted into Turkish by Gürbüz et al. (2019) were used to collect the data. The Cronbach’s Alpha reliability coefficients were .88 for the anger sub-dimension, .89 for the aggression sub-dimension, and .92 for the total scale. SPSS 25.0 was used for data analysis. Histogram, Q-Q Plot, and skewness–kurtosis values were used to test for normal distribution, and the data were found to be normally distributed. Independent sample t-tests and Pearson correlation tests were conducted. As a result of the t-test conducted to evaluate the aggression and anger levels of the participants in terms of gender variable, a significant difference was found and it was determined that the aggression and anger levels of male basketball players were higher than female basketball players. As a result of the Pearson correlation test conducted to evaluate the age variable, no significant relationship was found between the age variable and the aggression and anger levels of basketball players. As a result of the Pearson correlation test conducted to evaluate the sport year variable, a positive, low and significant relationship was found between the sport year variable and the aggression and anger levels of basketball players. As a result, when our study and the studies in the literature were examined, it was determined that the mean scores of aggression were lower than the mean scores of anger. In addition, it was also seen that there is a need for studies to bring the aggression and anger tendencies of athletes to as low a level as possible. The research was limited to amateur basketball players in Ankara province. In line with the research findings, it is thought that reducing the aggression and anger tendencies of athletes as much as possible is important in terms of preventing negative behaviors that may occur in the sports environment. Therefore, seminars and training programs are recommended to support athletes in anger control and coping with aggression.
Etik değerlendirme kurulu: Gazi Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu Etik değerlendirme belgesinin tarihi: 30.07.2024 Etik değerlendirme belgesinin sayı numarası: E-77082166-604.01-1006855
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Spor Hekimliği |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 19 Mayıs 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 12 Mart 2025 |
| Kabul Tarihi | 3 Mayıs 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 1 |