Öğrencilerin günlük yaşantılarındaki deneyimleri sonucu çoğunlukla kavramları bilimsel tanımından farklı bir şekilde tanımlamaktadır. Gerçek tanımından farklı tanımlanan bu kavramlar ‘kavram yanılgısı’ olarak adlandırılır. Kavram yanılgıları, değişime dirençli, konunun öğrenilmesinde zorluk çıkaran, çoğunlukla kültürden bağımsız, bilimsel bilgiye karşı direncin kaynağı olan kavramlardır. Kavram yanılgıları, öğrencilerin geçmiş yaşantılarından ve önceki yanlış öğrenmelerinden oluşabileceği gibi kavram öğretimi sırasında da oluşabilir. Öğrencilerde yaşanan kavram yanılgıları aynı zamanda yanlış yorumlama nedeni ile de oluşabilmektedir. Evde, okulda, üniversitede kısaca hayatın her alanında karşılaştığı olayların öğrencilerin kavramı anlama ve yorumlama becerisini etkilemektedir. Alanyazında fen eğitiminde kavram yanılgıları ile ilgili yapılmış birçok çalışma bulunmaktadır. Fakat yapılan bu çalışmaları içerik analizi yoluyla inceleyen çalışma sayısı ne yazık ki oldukça sınırlıdır. Herhangi bir konuda yapılmış çalışmaların içerik analizi, alan araştırmacılarına yol gösterir. Fen eğitiminde böylesine anahtar bir rolü olan kavram yanılgılarının şimdiye kadar hangi yönlerinin incelendiği, ne tür metodolojinin kullanıldığı vb. bilinirse, bu alandaki eksiklik daha net görülebilir ve bu eksiklerin kapatılmasına yönelik daha çok araştırma yapılabilir. Mevcut çalışma ile fen eğitiminde kavram yanılgıları ile ilgili yapılan çalışmaların tematik içerik analizi yapılarak literatürdeki bu boşluk giderilmeye çalışılacaktır. Türkiye’de fen eğitiminde kavram yanılgılarıyla ilgili yapılan çalışmaların türüne, yılına, yöntemine, örneklemine, örnekleme yöntemine, veri toplama aracına ve konularına göre tematik içerik analiz yoluyla incelenmesi amacıyla yapılan bu çalışmada 2000-2022 yılları arasında yayınlanan YÖK Tez Merkezi, ERIC, Google Scholar yoluyla ulaşılan 346 çalışma incelenmiştir. Araştırma sonucunda, Türkiye’de fen eğitiminde kavram yanılgılarıyla ilgili yapılan çalışmaların en çok, 2011 yılında, makale türünde, tarama yöntemi kullanılarak, ilköğretim düzeyinde, uygun örnekleme yoluyla, kavram testi kullanılarak; tercih edilen konular açısından ise, en çok kavram yanılgılarının tespit edildiği konularla ilgili çalışmalar olduğu görülmüştür. Kavram yanılgılarının fen öğrenmeye engel olduğu çok iyi bilinen bir gerçektir. Türkiye’de azımsanmayacak sayıda kavram yanılgısıyla ilgili çalışmaların yapılması sevindirici bir durum olsa da çalışmaların çok büyük bir çoğunluğunun kavram yanılgılarını tespit etme üzerine olması biraz düşündürücüdür. Çünkü kavram yanılgılarının tespiti kadar nedenlerinin belirlenmesi ve giderilmeye çalışılması da önemlidir. Ayrıca, çalışmalarda çoğunlukla nicel yöntemlerinin kullanıldığı sonucuna dayanarak, kavram yanılgılarıyla ilgili derinlemesine bilgi edinebilmek için nitel araştırmaların sayısının artması önemlidir.
The current study aims to contribute to closing this gap in the literature by making a thematic content analysis. In this study, which was conducted to examine the studies on misconceptions in science education in Turkey by thematic content analysis according to their type, year, method, sample, sampling method, data collection tools, and topics, a total of 346 studies published between 2000–2022 and accessed through the YÖK Thesis Center, ERIC, and Google Scholar were analyzed. As a result of the research, it was determined that most of the studies on misconceptions in science education in Turkey were published in 2011 in the forms of articles, they mainly used the survey method, they were conducted generally at the primary education level, the most frequently used sampling method was convenience sampling, and they often utilized concept tests as data collection tools. In terms of the preferred topics, it was found that most studies aimed to detect misconceptions. It is a well-known fact that misconceptions prevent science learning. Although it is favorable that a substantial number of studies on misconceptions are conducted in Turkey, the fact that the vast majority of these studies are about detecting misconceptions is thought-provoking since it is equally important to determine the causes of misconceptions and to try to eliminate them. In addition, based on the conclusion that quantitative methods are mostly used in the studies analyzed, it is essential to increase the number of qualitative studies to gain in-depth information about misconceptions.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Other Fields of Education |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | August 30, 2023 |
Publication Date | September 10, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 13 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
COPE: https://publicationethics.org/about/our-organisation
WAME: https://www.wame.org/conflict-of-interest-in-peer-reviewed-medical-journals
ICMJE: https://www.icmje.org/about-icmje/
BOIA: https://www.budapestopenaccessinitiative.org/