Toplumsal ve ekonomik boyutlarıyla birçok ülkenin kalkınmasına güçlü katkılar sağlayan turizm sektörü, uluslararası ölçekte en hızlı gelişen sektörler arasında yer almaktadır. Sektörün uluslararası ölçekte gelişme süreci aynı zamanda sektörü ve bu sektörde yer alan işletmeleri daha geniş bir “küresel riskler” dizisine açık hale getirmiştir.Bununla birlikte turizm talebi, turistik tüketicinin mal ve can güvenliğini tehdit eden savaş, terör, salgın hastalık, doğal afetler gibi olaylara, seyahate ayrılacak geliri azaltan ekonomik krizlere ve turist kabul eden bölgelerin imajını yıpratan siyasi gelişmelere son derece duyarlı bir yapıya sahiptir. Dünyanın bir yerine meydana gelen politik istikrarsızlık veya ortaya çıkan savaşlar, dünyanın diğer bölgelerindeki seyahat taleplerini önemli ölçüde düşürebilmektedir. Teknolojik, ekonomik, siyasal ve sosyo-kültürel alanlardaki değişimler ve gelişmeler ile bunlara bağlı olarak oluşan toplumun istek ve ihtiyaçlarındaki çeşitlilik ve artışlar turizm işletmelerini derinden etkilemektedir.Bütün bu olayları ve gelişmeleri önceden öngörerek yönetemeyen, dış çevre uyumu ile iç çevreyi oluşturan alt sistemler arasındaki etkileşimleri gereği gibi düzenleyemeyen işletmeler sık sık krizle karşı karşıya gelebilmektedir. Bu nedenle kriz olarak adlandırılan gelişmelerin etkilerinin ortadan kaldırılması veya sınırlandırılması için stratejik yönetim ve kriz yönetimi hem turizm destinasyon yöneticileri hem de işletme yöneticileri açısından temel beceri haline gelmektedir.Kriz yönetimi ve stratejik yönetim uygulamalarının sinerji oluşturacak şekilde birleşme potansiyellerine rağmen yönetim uygulamalarında birbirlerinden ayrı alanlar olarak değerlendirildikleri görülmektedir. Oysa stratejik yönetim sürecine kriz yönetimi bakış açısını dahil etmenin, işletmelerin kriz gelişimlerini önlemelerine ya da bir kriz gerçekleştiği takdirde etkilerini azaltmalarına yardımcı olabilecektir. Böylece işletmenin stratejik amaçlarını tehdit edebilecek bir duruma karşı gerekli önlemler alınmış olacaktır.Kriz yönetiminin koruyucu /önleyici kabiliyetlerini stratejik yönetim sürecine eklemenin, işletmelerin stratejik yönetimine daha faydalı olacağı açıktır. Ancak rekabetin şiddetli bir şekilde devam ettiği günümüz turizm pazarında etkin rekabetçi stratejiler oluşturma, uygulama ve değerlendirmelere odaklanan stratejik yönetim sürecinde, bu güç şu anda yeterli şekilde değerlendirilememektedir. Oysa stratejik yönetim ve kriz yönetimi uygulamalarının bütünleştirilmesinin sinerji etkisi yaratabilme potansiyeli bulunmaktadır. Dolayısıyla turizm işletmelerinin bundan sonra yollarına stratejik yönetim süreci içine kriz yönetimi etkinliklerini dahil eden yeni bir bütünleşik stratejik kriz yönetimi yaklaşımı ile devam etmesi işletmelerin stratejik yönetim uygulamaları sonucunda ulaşmayı arzuladıkları amaçları daha etkin şekilde elde etmelerini sağlayabilecektir.Bu bağlamda çalışmada bütünleşik çerçevenin temelini oluşturan kriz yönetimi yaklaşımları ve stratejik yönetim süreci ile ilgili bilgi verildikten sonra stratejik yönetim sürecinin sınırlarını genişleten ve sürecin içine kriz yönetimi etkinliklerini dahil eden yeni bir bütünleşik stratejik kriz yönetim süreci çerçevesi üzerinde durulmaktadır.
Tourism sector which makes significant contributions to development of many countries with its social and economic dimensions ranks among the fastest growing sectors on international scale. The development process of the sector on international scale leaves the sector and other business in this sector vulnerable to a larger global risks series. Besides this, tourism demand has an extremely responsive framework for political developments which tarnish the regions’ image that that welcome tourists; economic crisis which retrench income to be separated for travelling and events such as natural disasters, epidemics, terror, war which threatens tourist consumer’s security of life and property. Political instability that occurred in any part of the world or wars that broke would lessen travel demands at significant scales in other parts of the world. Developments in technological, economic, political and socio-cultural domains and variety and augmentation in requests and needs of the society that occurred subject to these developments influence tourism businesses deeply. Businesses, which cannot cope up with all these events and developments by anticipating them, which cannot organise the interaction between outer frame consistency and sub-systems that make inner frame properly, would quite often encounter with the crises. Thus, strategic management and crisis management for abolishment or limitation of the effects of developments which is called crisis are becoming the essential capability for both tourism destination managers and business managers. It is observed that although crisis management and strategic management applications have the potential of integrating in a way to synergise, they are evaluated as different domains from each other in management applications. However, inclusion of crisis management approach to strategic management process would be helpful of lessening the effects of the possible crisis situations or the businesses’ preventing of crisis developments. Thus necessary precautions will be taken against a situation which could threat businesses’ strategic objectives. Integration of strategic management and crisis management applications have the potential of creating synergy effect. It is clear that it would be more advantageous for strategic management of businesses to add preventive/protective capabilities of crisis management to strategic management process. Yet in today’s tourism market where the competition goes on in a drastic way, this power that is in strategic management process which focuses on evaluation, application and forming of efficient competitive strategies cannot be evaluated in an adequate way now. However, a new integrated strategic crisis management approach which incorporates crisis management activities in strategic management process would sustain businesses’ obtaining their desired strategic objectives in a more efficient way. In this context, a new integrated strategic crisis management process framework which includes crisis management activities into the process and enlarges the borders of the strategic management process will be discussed after providing information about strategic management process and crisis management approaches which form the basis of holistic framework in this study
crisis crisis process crisis management strategic management
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 32 |