Tefsir disiplini her şeyden önce bir yorumlama faaliyetini içerdiği için, çağımızda geliştirilen yorum kuramları ve yaklaşımlar Kur’ân araştırmacılarının ilgi alanına girmektedir. Bu ilgi, araştırmacıları söz konusu yorumlama yaklaşımlarıyla Kur’ân’ı tefsir edebilme imkânının olup olmadığı arayışına sevketmektedir. Kur’ân araştırmacıları, yeni yorum yöntemleri ile tefsir geleneğinde var olan yorum yöntemleri arasında bağ kurmaya çalışmaktadır. Yeni yorum yöntemlerinin Kur’ân’ın anlaşılmasına sağlayabileceği katkıyı araştırmaktadır. Örneğin semantik tahlil yöntemi Toshihiko Izutsu’nun çalışmalarıyla birlikte Kur’ân tefsirinde değerlendirilmeye başlanmıştır. Edebiyat psikolojisi ile bağlantılı metin tahlili Emîn el-Hûlî’nin edebî / beyânî tefsir tarzıyla tefsir çalışmalarına dahil edilmiştir. Son zamanlarda ise Friedrich Daniel Schleiermacher’in romantik / psikolojik hermenötiği Kur’ân tefsiri açısından değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Kur’ân’ı anlamada nüzûl ortamı bilgisinden yararlanma uygulaması Schleiermacher hermenötiği ile ilişkilendirilmektedir. Bu araştırmada Kur’ân tefsirinde Schleiermacher hermenötiği ile hangi boyutta bağ kurulmaya çalışıldığı, bu yorumlama yaklaşımının ilâhî kelamın anlaşılmasına nasıl bir katkı sunabileceği üzerinde durulmuştur. Bununla birlikte Schleiermacher hermenötiği ile Kur’ân’ı tefsir etmenin oluşturabileceği riskler ortaya konulmuştur. Hermenötik yorumda yazar psikolojisine karşılık Kur’ân vahyinin nâzil olduğu koşullardaki muhatapların psikolojisi, psiko-sosyal durumları dikkate alınır. Kur’ân’ın metin dışı bağlamı olarak nüzûl ortamına ilişkin bilgilere ve nüzûl sebeplerine, hatta Mekkî-Medenî bilgisine bakıldığında, o dönem muhataplarının psikolojisi, psiko-sosyal durumları hakkında bilgi içeren veriler olduğu görülür. Bu veriler âyetlerin isabetli şekilde tefsir edilmesini sağlayan önemli unsurlardır. Her metin gibi, Kur’ân metni de nâzil olduğu toplumun psikolojik, psiko-sosyal koşullarıyla yakından ilişkilidir. İlâhî metnin oluşum sürecinde hitap ettiği toplumun psiko-sosyal durumunun önemli bir yeri vardır. Bu nedenle Kur’ân’ın doğru anlaşılabilmesi için onun sadece metnini değil, o metnin ilişkili olduğu nüzûl ortamı bilgisini de tahlile tâbi tutmak gerekir. Âyetlerin nüzûl ortamı hakkında bilgi sağlayan verilerin başında nüzûl sebebi rivâyetleri gelir. Bazı âyetler nüzûl ortamında yaşayan insanlarla ilişkili olaylara ya da Hz. Peygambere yöneltilen soruya bağlı olarak inmiştir. Kur’ân’ın bazı âyetlerinin nüzûl sebebine bağlı olarak inişi, o dönemde yaşayan toplumun psikolojik ve sosyal koşullarıyla yakından ilişkilidir. Kur’ân metnini anlayabilmek için onun hem içeriğini hem de psikolojik, sosyal ve kültürel koşullarını bilmeye ihtiyaç vardır. Bu bilgiyi sağlayacak kaynakların başında nüzûl sebebi rivâyetleri gelir. Nüzûl sebebi rivâyetleri âyetlerin manalarını anlamada müfessire yardımcı olur. Schleiermacher’in hermenötik yaklaşımında bir metnin anlaşılabilmesi için yazar psikolojisinin keşfedilmesi gerekli görülür. Bu ilkeyi Kur’ân’a uygulamak, ilâhî kelâmın sahibi olan Yüce Allah’ın psikolojisini araştırmak imkânsızdır. Kur’ân yorumunda Allah’ın psikolojisini araştırmak yerine, vahyin indiği koşullardaki psikolojik ve psiko-sosyal bağlam üzerinde durulur. Nüzûl ortamı bilgisi ve nüzûl sebepleri incelenir. Zira Schleiermacher, bir metni anlamada yazar psikolojisini bilmenin yanında, ayrıca metnin psikolojik bağlamını öne çıkaran bir yaklaşım savunur. Günümüzde bazı İslâm müellifleri Schleiermacher’in hermenötik yaklaşımının Kur’ân tefsirinde kullanılabileceğini ileri sürerler. Kur’ân’ı daha iyi anlayabilmek için vahyin metin dışı bağlamının yani nüzûl ortamı ve nüzûl sebepleri bilgisinin psikolojik, psiko-sosyal boyutlarını araştırmanın faydalı olacağını ileri sürerler. Schleiermacher’in hermenötik yaklaşımını, “Allah’ın psikolojisini araştırmak şeklinde değil, vahyin metin dışı bağlamının psikolojik boyutlarını incelemek şeklinde” Kur’ân tefsirinde uygulamayı önerirler. Aslında Schleiermacher’in hermenötik yaklaşımı Kur’ân tefsiri için bütünüyle yeni bir uygulama değildir. Metin dışı bağlamın Kur’ân tefsirinde kullanımı tefsir geleneğinde öteden beri mevcuttur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2 Sayı: 1 |