Tarihte klasik Türk edebiyatının dinî muhtevalı türleri mühim bir yer tutar. Onlar toplumdaki kültürü taşıyan en yaygın yazın biçimlerinin başında gelmektedir. Bu türler hat, musiki gibi güzel sanatlarla da etkileşimde bulunmuştur. Böylece daha geniş insan kitlelerine ulaşmış ve hayatın içinde yaşayan bir unsur haline gelmiştir. Başka bir deyişle din ve edebiyat birlikteliğinin sürekliliğini gözlemleyip anlamak için kültüre bütüncül bakmak gereklidir. Türk kültüründe Allah’ın ismini anmak, yakarmak ve ululamak için çok değişik şekillerde sanat ve edebiyat mahsülleri vücuda getirilmiştir. Tevhid ve münacat, Allah’ı konu edinen önemli türlerdir. Bu nedenle genellikle divanların girişinde yer almaktadırlar. Bununla birlikte Cenab-ı Hakk’ı ve isimlerini sayan ve açıklayan esma-i hüsnâ adında eserler de mevcuttur. Şifâî Mehmed Dede’nin (ö. 1082/1671-72) Türkçe ve mensur olarak kaleme aldığı Hediyyetü’l-fukarâ adlı esma-i hüsnâ şerhi, bu eserlerden biridir. Eser hakkında şimdiye kadar herhangi bir akademik çalışma yapılmamıştır. Makalede, esma-i hüsnâ türüne dair literatüre değinildikten sonra Şifâî-i Mevlevî’nin hayatını, eserlerinin tanıtımını ve Hediyyetu’l-Fukarâ’nın umumî bir incelemesini yapacağız. Bu değerlendirme ve bilgilendirmelerden sonra, eserin bilinen tek nüshası üzerinden transkripsiyonlu metnini sunacağız.
Şerh Şifâî Mehmed Dede Esmâ-i Hüsnâ Hediyyetu’l-Fukarâ Abdürrezzak Kâşânî
Genres of classical Turkish literature with religious content have a crucial place in cultural history of Turks. These are one of the most common genres of literature that carry the culture in the society. These genres also have interacted with arts such as calligraphy and music. Thus, these have reached many people and have become a living element in social life. In other words, in order to observe and understand togetherness of the continuity of religion and literature, it is necessary to employ holistic approach in studying of culture. In this respect, many artistic and literary genres have been created in order to commemorate, to invoke and to glorify the name of God in Turkish culture. Tawhid and munadjat are important genres in Turkish literature which handle the subject of Allah. For this reason, these are generally the first poems of diwans. There are also works called asma-i husna (The Most Comely Names) that count and explain Almighty God and His names. One of these works is the commentary of asma-i husna called Hediyyatu'l-fuqara, written in Turkish by Shifa'i al-Mawlawi (d. 1082/1671-72). There has not been any academic study on this commentary so far. In this article, we will briefly explain the genre of asma-i husna in Turkish literature. We will give information about the life and works of Shifa’i al-Mawlawi, and make a general examination of Hadiyyatu’l-fuqara. After this evaluation and information, we will present the transcribed text of the only known copy of Hadiyyatu'l-fuqara.
Commentary Shifa’i al-Mawlawi al-Asma al-husna Hadiyyat al-fuqara Abd al-Razzaq al-Qashani
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |