During the growing season of wheat, barley and chickpea, there are a lot of losses yield and quality due to biotic and abiotic stress factors. Yellow rust (Puccinia striiformis f.sp. tritici ), Bunt (Tilletia foetida, Tilletia caries) and Smut (Ustilago tritici), in wheat, Scald (Rhynchosporium secalis) and barley leaf stripe (Pyrenophora gramineum) in barley, and Anthracnose (Ascochyta rabiei ) in chickpea were the most important diseases inCentral Anatolia condition. The farmers prefer applying fungicide for controlling of diseases because of easy and more effect way. But there are some disadvantages of applying fungicide. For example increasing product cost and limited organic production. The most important disadvantage is pollution of environment condition. Residues result of applying pesticides are affected other organisms and even health of people. Removing these disadvantages need to be additional budget for government. Genetic resistance is cheap and practical control method for removing above disadvantages.
This article is written to make use of the notes of ‘Development Project of Agricultural Extension’ (TARGEL) program at 17-21 September 2007. Stage of spelling was used the book Important Cereal Diseases and Survey Methods’ written by Dr. Hüseyin Aktaş and Plant Protection Technical Instruction
Buğday (Triticum spp.), arpa (Hordeum vulgare) ve nohut’un (Cicer arietinum L.) üretimleri sırasında karşılaşılan biyotik ve abiyotik stres faktörleri nedeniyle ekonomik anlamda önemli verim ve kalite kayıpları oluşabilmektedir. Buğdayda; Sarı Pas (Puccinia striiformis f.sp. tritici ), Sürme (Tilletia foetida ve Tilletia caries) ve Rastık (Ustilago tritici), Arpada; Arpa Yaprak Lekesi (Rhynchosporium secalis), Arpa Çizgili Yaprak Lekesi (Pyrenophora gramineum), Nohutta; Antraknoz (Ascochyta rabiei) hastalıkları biyotik stres faktörleri olarak Orta Anadolu şartlarında öne çıkanlardır. Bu hastalıkların kontrolünde genellikle; uygulamanın kolay olması, hedefe hızlı ulaşılması nedeniyle kimyasal uygulamalar üreticiler tarafından öncelikle tercih edilmektedir. Kimyasallar önerilen şekilde kullanılsa bile; üretim maliyetlerini bir miktar arttırması, ciddi yatırımların yapıldığı ve önemli bir pazar haline gelen organik üretimde kullanım kısıtlamalarının olması belki daha da önemlisi çevreye/bitkiye olan olumsuz etkileri sorunlara neden olmaktadır. Kimyasal uygulamalar sonucunda ortaya çıkan kalıntılar ya da yeni oluşan bileşikler biyolojik ortamı etkilemekte, dengeleri bozabilmekte hatta besin zincirine girerek insanda bile toksik etki oluşturabilmektedir. Kamu kaynaklarının kullanımı noktasında; insan ve çevre sağlığında oluşabilecek olumsuzlukların giderilmesi için belirli bir maliyetin oluşması da önemli bir dezavantajdır. Tüm bu olumsuzluklar dikkate alındığında hastalıklarla mücadelede genetik dayanıklılık; üreticiler tarafından kullanılabilecek uygun, ucuz ve pratik bir kontrol metodu olarak alternatif bir yaklaşımdır.
Bu makale; 17-21 Eylül 2007 tarihinde gerçekleştirilen Tarımsal Yayımı Geliştirme Projesi (TARGEL) Eğitimi sırasında katılımcılara Bitki hastalıkları ve Dayanıklılık Islahı konularında verilen eğitim notlarından yararlanılarak oluşturulmuştur.
Derlemenin yazım aşamasında Dr. Hüseyin AKTAŞ tarafından 2001 yılında yazılan ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığınca 80 sayfa olarak basılan Önemli Hububat Hastalıkları ve Sürvey Yöntemleri Kitapçığından ve Zirai Mücadele Teknik Talimatlarının ilgili kısımlarından yararlanılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 15 Sayı: 1-2 |