Savunmasız gruplar, toplum içerisinde fiziksel veya zihinsel olarak kolayca incinebilen veya saldırıya uğrayabilen kişilerdir. Savunmasız gruplar için yaşanmakta olan dijital çağ farklı açılardan önem arz etmektedir. Dijital çağ savunmasız gruplar için bir yandan insan haklarının kullanılmasını ve korunmasını kolaylaştırırken diğer yandan insan haklarının daha kolay ihlal ve istismar edilebildiği bir ikili ortamı yaratmaktadır. Bu ikilemlerin en önemli örneklerinden bir tanesi bir yanda dijital çağda ifade özgürlüğü diğer yanda ise savunmasız grupların karşılaşacakları çevrimiçi nefret söylemleridir. Çevrimiçi nefret söylemleri savunmasız grupların insan hakları ve topluma katılımları üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Ancak aynı teknoloji ceza hukuku kapsamında bir suç olarak kabul edilmesi şart olan nefret söylemlerinde bulunanların tespitini ve hatta bu söylemlerin engellenmesini de kolaylaştırabilir. Ayrıca savunmasız gruplar açısında dijitalleşme sağlık haklarına erişimi kolaylaştırırken olası veri güvenliği ihlallerini ve ayrımcılığı beraberinde getirebilme tehdidini de barındırmaktadır. Savunmasız grupların dijital sağlık hakları ne denli kritik ise bir insan hakkı olan kültürel haklarını dijital ortamda kullanabilmeleri kültürel varlıkları açısından o derece mühimdir. Ancak, dijitalleşme bir yandan kültürel hakların kullanımını kolaylaştırırken bir diğer yandan kültürler üzerinde bazı endişeleri de beraberinde getirmektedir. Dijital çağın insan hakları meseleleri ve savunmasız gruplar üzerinde yarattığı bu çoklu etkileşimlerin ve ikilemlerin arasında göze çarpan iki kavram ise dijital okuryazarlık ve dijital aktivizmdir. Çünkü her iki olgu savunmasız grupların dijital ortamda insan haklarını korumalarına imkanlar sağlayabilecektir. Bu yönü ile bu iki kavramın hukuki önemi de mevcuttur. Bu çalışmada dijitalleşmenin insan hakları hukuku meselelerine getirdiği ikilemi yani olumlu ve olumsuz etkileri savunmasız gruplar üzerinden anlamaya çalışmaktadır.
Savunmasız gruplar insan hakları dijitalleşme ayrımcılık sağlık hakkı kültürel haklar aktivizm
People in society who are vulnerable to physical, mental, or emotional harm or assault are referred to as vulnerable groups. The digital era is significant for vulnerable populations in a variety of ways. While the digital age enables vulnerable groups to exercise and protect their human rights, it also establishes a dual environment in which human rights are more susceptible to violation and abuse. One of the most significant examples of these dilemmas is the conflict between freedom of expression in the digital age and the online hate speech that vulnerable groups may encounter. Online hate speech has a negative impact on vulnerable groups' human rights and participation in society. In addition, the same technology can help identify and prevent hate speech, which must be accepted as a crime according to criminal law. Moreover, digitalization enables vulnerable groups to access health rights; however, it also poses a risk of discrimination and data security breaches. The digital health rights of vulnerable groups are of equal importance to their cultural existence, as is their capacity to exercise their cultural rights, which are human rights, in the digital environment. Digitalization facilitates the exercise of cultural rights, but it also raises certain concerns about cultures. Digital literacy and digital activism are two concepts that are particularly noteworthy among the numerous interactions and dilemmas that the digital age has generated regarding human rights issues and vulnerable groups. In this respect, these two concepts have legal importance. Due to the potential for both phenomena to offer vulnerable groups the opportunity to safeguard their human rights in the digital realm, the objective of this article is to comprehend the dilemma that digitalization presents in relation to human rights law, specifically its positive and negative consequences as they pertain to vulnerable populations.
Vulnerable groups human rights digitalization discrimination right to health cultural rights activism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İnsani ve İnsan Hakları Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 7 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |