Although the 16th century is known as the glorious era of the Ottomans, it does not necessarily imply that peace and tranquility prevailed throughout all Ottoman territories. Indeed, especially in the second half of this century, significant conflicts and wars occurred, particularly along the eastern borders. Due to various reasons, the Sultan of the period, Murad III (reigned 1574-1595), issued a campaign order in 1578, and consequently, military units from various parts of the state were dispatched to the eastern borders to participate in the Eastern Campaign. Among the Ottoman military units, there were also individuals interested in poetry and literature. The poet known by the pen name Sîrî, who is the focus of this study, was one of the names who participated in this campaign and was essentially a cavalryman. Sîrî, whose real name is Ali, according to his own statement, is originally from Silistra. Sîrî, who participated in the Eastern Campaign of the Ottomans, tragically lost all four of his children during the campaign. Understanding the temporariness of the world upon these losses, the poet hoped to be remembered favorably by composing a work called “Hilyetü’l-Islam.” One of the reasons for writing Hilyetü’l-Islam was also to respond to the increasing Shiite propaganda. While the sections of faith, Islam, and beneficence, which form the first parts of the mesnevi, essentially deal with the basic concepts of Islamic belief and worship, these parts serve as a response to the Alevi propaganda perceived by the poet as Rafidi. In these sections, Sîrî frequently criticizes the Rafidi Kızılbash by addressing them directly.
The aforementioned Hilyetü’l-Islam, whose only copy discovered so far is in mesnevi verse form, was completed in 1580. In this encyclopedic mesnevi, various topics are covered, ranging from religion to trade, from governance to military matters, from craftsmanship to marriage. The mesnevi, appearing as an incomplete copy, consists of approximately 4864 verses in its current form. In this study, the Hilyetü’l-Islam mesnevi, which has not been subject to a previous study, will be examined in terms of form and content, and an attempt will be made to present the life story of the poet, Silistreli Sîrî Ali.
XVI. Asır, Osmanlıların güçlü ve şaşaalı asrı olarak bilinse de tüm Osmanlı topraklarında barış ve huzurun hâkim olduğu anlamına gelmemektedir. Nitekim bu yüzyılın ikinci yarısında özellikle doğu hudutlarında önemli çatışma ve savaşlar yaşanmaştır. Birçok nedene bağlı olarak dönemin padişahı III. Murad (salt.1574-1595) 1578 yılında sefer emri vermiş ve bu emre binaen devletin çeşitli noktalarındaki askerî birlikler de Şark Seferi’ne katılmak üzere doğu sınırlarına sevk edilmiştir. Osmanlı askerî birlikleri içerisinde şiire ve edebiyata meraklı kimseler de olabilmekteydi. Bu çalışmanın odağında bulunan Şîrî mahlaslı şair de esasen sipahi olan ve bu sefere katılan isimlerden biridir. Asıl adı Ali olan Şîrî, kendi ifadesine göre aslen Silistrelidir.
Osmanlıların Şark Seferi’ne katılan Şîrî, seferde iken dramatik bir şekilde dört çocuğunu da kaybetmiştir. Bu kayıplar üzerine dünyanın geçiciliği idrak eden şair, Hilyetü’l-İslâm isimli bir eser kaleme alarak hayırla anılmayı ummuştur. Hilyetü’l-İslâm’ın yazılma nedenlerinden biri de artan Şii propagandalarına cevap vermektir. Zira mesnevinin ilk bölümlerini oluşturan iman, İslâm ve ihsan bölümleri esasen İslâm inanç ve ibadetlerinin temel kavramlarıyla ilgili dinî muhtevalı bölümler olsa da, bu kısımlar şairin Rafızi olarak gördüğü Alevilik propagandalarına cevap niteliğindedir. Zira bu bölümlerde Şîrî, sözü sık sık Rafızi Kızılbaşlara getirerek onları eleştirir. Şu ana kadar tek nüshası tespit edilen söz konusu Hilyetü’l-İslâm, mesnevi nazım kaleme alınmış olup 1580 yılında tamamlanmıştır. Ansiklopedik mahiyette mesnevi olan Hilyetü’l-İslâm’da dinden ticarete, yöneticilikten askerliğe, esnaflıktan evliliğe değin birçok konu ele alınmıştır. Eksik bir nüsha görünümündeki mesnevi, mevcut şekliyle 4864 beyit civarındadır. Bu çalışmada daha önce bir çalışmaya konu olmamış Hilyetü’l-İslâm mesnevisi şekil ve muhteva bakımından incelenecek ve şairi Silistreli Şîrî Ali Bey’in hayat öyküsü ortaya konmaya çalışılacaktır.
Osmanlı Devleti XVI. Yüzyıl Alevilik Şîrî Ali Hilyetü’l-İslâm
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk İslam Edebiyatı, Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı, Alevilik Bektaşilik Araştırmaları, Osmanlı Düşünce Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 10 Eylül 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 16 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 7 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 111 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.