Lodge (Pirevi). These were the Çelebis, descendants of Hacı Bektaş Veli, the Babagans, who maintained the tradition of celibacy, and the Naqshbandi sheikh appointed by the central government. In the free-thinking atmosphere that was believed to have been brought by the Second Constitutional Monarchy in the Ottoman lands, the Bektashis (Babagan/Çelebi) demanded that the status of the Naqshbandi sheikh in Pirevi be abolished and the administration be given to their side. Between 1911 and 1912, their supporters also participated in the struggle between the Babagans and the Çelebis to seize the administration in Pirevi and conveyed their stance to the central government. This group of supporters, known as Muhibban, included not only Bektashis who supported Babagan and Çelebis, but also Alevi ocakzâdes and aspirants who accepted the Hacı Bektaş Veli Lodge as their ‘serçeşme’. Not only the muhibban within the borders of the Ottoman Empire reacted to the events, but also the muhibban who were living under Russian rule at the time. In this context, the aim of this study is to identify all the muhibban who did not remain silent and showed their reaction to the events in Pirevi between 1911-1912.
1826 yılında Bektaşiliğin yasaklanmasının ardından Hacı Bektaş Veli Tekkesi’nde (Pirevi) üç başat gücün olduğu görülmektedir. Bunlar; Hacı Bektaş Veli’nin soyundan gelen Çelebiler, mücerret erkanını yürüten Babagânlar ile merkezi hükümet tarafından tayin edilmiş olan Nakşi şeyh idi. II. Meşrutiyetin Osmanlı ülkesinde getirdiğine inanılan özgür düşünce ortamında Bektaşiler (Babagan/Çelebi) Nakşi şeyhin Pirevi’ndeki statüsünün kaldırılmasını ve yönetimin kendi cihetlerine verilmesini talep etmişlerdi. 1911-1912 yılları arasında Babagânlar ile Çelebiler arasında Pirevi’ndeki yönetimi ele geçirme mücadelesine tarafları da dahil olmuş ve merkezi hükümete tutumlarını iletmişlerdi. Muhibban olarak tanımlanan bu taraftar gurubunda yalnızca Babagân ve Çelebileri destekleyen Bektaşiler olmayıp, Hacı Bektaş Veli Tekkesini kendilerine ‘serçeşme’olarak kabul gören Alevi ocakzâdeleri ve talipleri de vardı. Olaylara yalnızca Osmanlı Devleti sınırları içindeki muhibban reaksiyon göstermemiş aynı zamanda o dönemde Rus hakimiyeti altında yaşamlarını süren muhibban da tepkisini sergilemiştir. Bu çerçevede 1911-1912 yılları arasında Pirevi’ndeki yaşananlara sessiz kalmayarak tepkisini gösteren cümle muhibbanın tespiti bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alevilik Bektaşilik Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 5 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 112 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.