Mîrî malı, which is nearly synonymous with beytülmâl, is the name given to the state treasury and all the monetary, movable and immovable assets belonging to the state. In literature, the term is used for works belonging to the nation, or the nation’s literary property. Yunus Emre’s poems, Yazıcıoglu’s Muhammediye and Fuzûlî’s ghazals can be considered as mîrî malı. The first of these works is Süleyman Çelebi’s Mevlid, which has preserved its importance since the 15th century, when it was first introduced. Known as Mevlid in the literary world and referred to as Mevlüt in oral and folkloric culture, Vesîletü’n-Necât holds an important place in the Turkish Islamic world. Written in Bursa during the Fetret Era, the work played an important role in ensuring social unity. With his religious and spiritual sensibilities, Süleyman Çelebi succeeded in bringing forth a unique work in Turkish literature by sincerely describing the Prophet Muhammed. An example of sehl-i mümteni, the Mevlid is known as an independent work in Turkish literature which began to take precedence over the genre of verse. The work has been copied and imitated by many poets writing in this genre. In this study, Süleyman Çelebi’s Mevlid is discussed within the framework of written and oral culture. The work is evaluated as beytülmâl. In this context, it is emphasized that Vesîletü’n-Necât should be considered as mîrî malı.
Mevlid Süleyman Çelebi Vesîletü’n-Necât State Treasury Beytülmâl.
Beytülmâlle yakın anlamlı olan mîrî malı, devlet hazinesine, devlete ait ayni nakdî, taşınır taşınmaz tüm mallara verilen addır. Edebiyatta ise millete mal olmuş, millete ait eserler için kullanılabilir. Yunus Emre’nin şiirleri, Yazıcıoğlu’nun Muhammediye’si, Fuzûlî’nin gazelleri mîrî malı kabul edilebilecek eserlerdir. Bu eserlerin ilk sırasında ortaya konulduğu 15. yüzyıldan günümüze varlığını koruyan Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i yer alır. Yazılı kültürde Mevlid, sözlü kültürde Mevlüt şeklinde yaşayan Vesîletü’n-Necât, Türk-İslam dünyasında önemli bir yerdedir. Fetret Devri Bursa’sında kaleme alınan eser, toplumsal birliğin sağlanmasında önemli bir rol üstlenmiştir. İlmî ve irfani yönü olan Süleyman Çelebi, Hz. Muhammed’i içtenlikle anlatarak Türk edebiyatına eşsiz bir eser kazandırmıştır. Sehl-i mümteni örneği olan Mevlid, Türk edebiyatında nazım türünü unutturmuştur. Eser, bu türde yazan birçok şair tarafından taklit ve tanzir edilmiştir. Bu çalışmada Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i yazılı ve sözlü kültür çerçevesinde ele alınmıştır. Mevlid, millete mal olmuş eserler içerisinde değerlendirilmiştir. Bu bağlamda Vesîletü’n-Necât’ın mîrî malı olarak da ele alınabileceği üzerinde durulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 5 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 14 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 112 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.