There are numerous studies on the improvement of language proficiency and adaptability to different cultures through study abroad. However, there is a paucity of research on study abroad of Japanese students per se, not to mention the fact that there are even fewer studies on identities that are formed through one’s second language use, which is called second language identity and language learning in study abroad contexts. Based on a narrative inquiry of three Japanese students who participated in three or four-week study-abroad programs, this paper examines the construction of second language identity and language learning. A narrative approach has shown to be an ideal tool for revealing the complexity of human behavior since it is human-centered, and it analyses participants’ identity construction through oral accounts of their experiences. Data was collected through one-on-one and semi-structured interviews, in which the participants were asked to describe their study abroad experience. After collecting their statements, content analysis was conducted. The findings reveal that all participants constructed their second language identities. They become active in learning and using English by the interaction with local people and through self-enlightenment that was generated by finding a person they admire, and this impact has lasted well since they returned home. Moreover, the study shows that when there are no inequitable relations of power in social interaction, language learners can favorably construct their second language identities that they want to project. As a result, they become aware of linguistic analysis or pragmatics at the same time
Alanyazında, yurtdışı eğitim programları aracılığıyla dilde yeterlilik kazanmaya ve farklı kültürlere uyum sağlamaya yönelik bir çok çalışma bulunmaktadır. Ancak, alanyazında ikinci dil kullanımı yoluyla öğrenenlerin kimlik gelişimlerine, yani ikinci dil kimliklerine ve yurtdışı eğitim bağlamında dil öğrenimlerine herhangi bir vurguda bulunulmamaktadır. Yurtdışı eğitim programlarına üç veya dört haftalık bir süre ile katılmış olan üç Japon öğrenciden sözel olarak alınan nitel verilere dayanan bu çalışmada, dil öğrenimi ve ikinci dil kimliğinin yapısı incelemektedir. Çalışma insan merkezli bir çalışmadır. Bu nedenle çalışmada, insan davranışlarının karmaşıklığını ortaya koyabilmek için en uygun yol olduğu düşünülen sözel bir yaklaşım uygulanmıştır. Bu sayede, deneyimlere ilişkin sözel veriler aracılığıyla katılımcıların kimlik yapıları çözümlenmiştir. Araştırmanın verileri, katılımcılardan yurtdışı eğitim deneyimlerini betimlemelerinin istendiği birebir ve yarıyapılandırılmış görüşmelerden elde edilmiştir. Katılımcılardan elde edilen tüm ifadeler içerik analizine tabii tutulmuştur. Katılımcıların İngilizceyi öğrenmede ve kullanmada etkin bir rol almaya başladıkları görülmüş ve bu etkinin ülkelerine/evlerine dönmelerinden sonra da devam ettiği gözlemlenmiştir. Bu süreçte öğrenenlerin, hayran oldukları insanlarla karşılaşmaları sonucunda oluşturdukları öz-aydınlanmadan ve yerel halk ile olan etkileşimlerden yararlandıkları görülmüştür. Buna ek olarak çalışma, sosyal etkileşimde adaletsiz güç ilişkileri olmadığında, dil öğrenenlerinin herhangi bir çekince veya kaygı hissetmeden dili öğrenebildikleri ve ikinci dil kimliklerini olumlu bir biçimde yapılandırabildiklerini göstermiştir. Bunun bir sonucu olarak katılımcılar dilbilimsel çözümleme ve bağlamsal dilbilim konusunda farkındalık geliştirebilmişlerdir
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2014 |
Gönderilme Tarihi | 6 Şubat 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 |