Alman Dış Politikasının özellikle II. Dünya savaşı sonrası dönüşümünü izleyen bu çalışma, Sivil Güç Prensibi üzerinden şekillendiğini düşündüğümüz dış politika eylemlerinin teorik arka planını açıkladıktan sonra, kültür ve eğitim politikalarının dış politika içinde sahip olduğu yeri açıklamaya çalışmıştır. Sivil güç terimi aslında Orta Çağ Avrupasının medenileşme sürecinde toplumların giderek şiddetten uzaklaşması ve meşru şiddet tekeli olarak devletin kristalleşmesi ve toplum tarafından şiddet kullanımının “kötü” olarak kabul edilmesi ile açıklanabilecek sosyolojik bir terimin Uluslararası İlişkiler Literatürüne uygulanması ile ortaya çıkmıştır. Özellikle Avrupa Birliğinin ortaya çıkış süreci bu döneme paralel olarak görülür ve Almanya’nın dönüşümü de Avrupa’nın II. Dünya Savaşı sonrası dönüşümü ile tandem halindedir. Giderek daha farklı alanlara yayılan dış politika eylemleri, kültür ve eğitim politikaları alanında da daha kullanılır olmuş ve hatta farklı vakıflar ve enstitüler de devlet tarafından desteklenmiştir. Neticede Almanya’nın bu eğitim ve kültür politikalarını dış politikasında ciddi bir konuma yerleştirdiği kanısına varılmış ve kültürel etkileşimin toplumsal bazda daha önemli olduğu ortaya konulmuştur.
The aim of this study is try to explain the place of cultural and educational policies in German Foreign Policy with an explanation of the theoretical background of the foreign policy actions that we think, were formed on the principle of Civil Power, following the transformation of German Foreign Policy, especially after the Second World War. In fact, the term civil power emerged when the societies of the Middle Ages, in the civilization process, were increasingly distanced from violence thusfore allowing the International Relations Literature to borrow the term form the Sociology and explain it as the crystallization of the state as a monopoly of legitimate violence and the use of violence by society as “bad”. In particular, the process of the emergence of the European Union could be seen parallel to the above mentioned period and the transformation of Germany is in tandem with the transformation of Europe after World War II. Foreign policy actions, which have become increasingly different and have reached many areas, have become more and more used in the field of cultural and educational policies, and even different foundations and institutes have been supported by states. As a result, it was concluded that Germany placed these educational and cultural policies in a serious position in its own foreign policy and cultural interaction was more important on a social-international basis.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre ve Kültür, Ekonomi, Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler, İşletme |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2020 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 1 |