Küreselleşme, sermaye hareketliliğini artırırken iş sağlığı ve güvenliği (İSG) konularında tartışmalara yol açmıştır. Çok uluslu şirketlerin ucuz iş gücü ve düşük düzenleme standartları olan ülkelerde faaliyet göstermesi, çalışanlar için güvencesiz ve tehlikeli çalışma koşullarını beraberinde getirmiştir. Bu çerçevede, Küresel Çerçeve Sözleşmeler (KÇS), işçilerin temel haklarını korumak ve İSG standartlarını yükseltmek amacıyla uluslararası sendikalar ile çok uluslu şirketler arasında imzalanan anlaşmalar olarak öne çıkmaktadır.
Makale, KÇS’lerin sendikal hareketler ve küresel sosyal diyalog bağlamında nasıl bir araç haline geldiğini analiz etmektedir. KÇS’lerin, şirketlerin yalnızca kendi bünyelerinde değil, tedarik zincirlerindeki iş yerlerinde de İSG uygulamalarını geliştirmeye katkıda bulunabileceği belirtilmektedir. KÇS’ler, işçi temsilcilerinin sürece dahil olmasını teşvik ederken, işverenleri ILO standartlarına uyum konusunda taahhüt altına almaktadır. Ancak, KÇS'lerin yasal bağlayıcılığının olmaması ve uygulamada karşılaşılan izleme ve yaptırım eksiklikleri önemli sınırlılıklar olarak ele alınmaktadır.
Sonuç olarak, KÇS’lerin etkinliği, taraflar arasındaki iş birliği ve izleme mekanizmalarının güçlendirilmesine bağlıdır. Sendikalar, İSG politikalarını KÇS süreçlerine daha fazla entegre ederek iş yerlerinde daha güvenli koşulların oluşturulması ve küresel ölçekte işçi haklarını geliştirilmesi sağlanabilecektir.
Küresel Çerçeve Sözleşmeler (KÇS) İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Küreselleşme Sendikalar ve Sosyal Diyalog Çok Uluslu Şirketler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 21 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 1 |