The Kingdom of Denmark is a member state of the European Union located in northwestern Europe and has a Turkish immigrant population. According to Larsen (2008), it is a geography that hosts approximately 70 thousand Turkish immigrants. According to the current data of the Ministry of Foreign Affairs (2023), the number of immigrants is 75 thousand, and they constitute the largest immigrant group in the country. Among these immigrants, Turkish children generally have bilingual features. More than one study has been conducted on bilingual Turkish immigrant children in Denmark, and it has been observed that they perform code-switching, which is a dimension of translingualism (Can, Jorgensen, & Holmen. 1999; Bican & Demir, 2018; Deveci, 2010; Moller, Jorgensen & Holmen, 2014) . In this respect, code switching is defined as a type of discourse that occurs when bilingual individuals switch between sentences or switch to a second language in the same sentence (Jacobson, 1976). Translingualism, on the other hand, is a less researched area in our country, but it is the use of linguistic resources by bilingual people to create meaning and communicate, fluently in two languages (Garcia & Li, 2014). Translingualism also has its points of departure from code change; According to Karaca's (2019) expression, the fact that language transition (translingualism) does not mean going back and forth between two different language structures is understood by trying to establish an effective communication by using two languages together (Karaca, 2019). The aim of this research is to understand the frequency of using a language other than Turkish, in which situations and in what way, by observing the translinguistic behavior of four bilingual immigrant children living in Denmark in Turkish lessons. The study will be examined with the case study method, in which a limited system is discussed in depth. (Merriam, 2018). The case study is a qualitative method in which data collection tools (observations, interviews, audiovisuals, documents, reports) are used (Creswell, 2007). In the study, the data were collected by observing the translinguistic behaviors of Turkish-Danish bilingual learners aged 10-14, living in Copenhagen and attending Turkish lessons, during the lesson for five months, in accordance with the method. Due to the limitations of the study, only the data from the first and last lesson will be used. Mixed scales developed by Karaca (2019), Yuvayapan (2019), Nambisan (2014) were developed for translinguistic; Data were collected about asking questions, answering, making grammar explanations, doing homework, and speaking out of class. In addition to these data, it was found that translanguaging is used in noun-oriented words, by supporting definitions, in digital uses or for the purpose of making the language practical. Based on these findings, similar features were observed with the results of some studies, and as a common opinion, it was determined that the translingual approach has an important place in the expression and effective use of language by immigrant children (Carroll & Van den Hoven, 2017; Mısır ve Öztürk, 2022; Garcia et al. Li, 2014).
Özet
Danimarka Krallığı, kuzeybatı Avrupa’da bulunan ve Türk göçmen nüfusunun bulunduğu Avrupa Birliği üyesi bir devlettir. Larsen (2008)’e göre yaklaşık 70 bin Türk göçmeni barındıran bir coğrafyadır. Dışişleri Bakanlığı (2023) güncel verilerine göre ise göçmenlerin sayısı 75 bin kişi olmakla beraber ülkedeki en büyük göçmen grubunu oluşturmaktadır. Bu belirtilen göçmenler içerisinde Türk çocukları, genel olarak iki dillilik özellikleri barındırmaktadır. Danimarka’da iki dilli Türk göçmen çocukları hakkında birden fazla araştırma yapılmış, diller ötesiliğin bir boyutu olan kod değiştirmeyi gerçekleştirdikleri gözlenmiştir (Can, Jorgensen ve Holmen. 1999; Bican ve Demir, 2018; Deveci, 2010; Moller, Jorgensen ve Holmen, 2014). Bu açıdan kod değiştirme, iki dilli bireylerin cümleler arasında geçiş yaptığında ya da aynı cümle içinde ikinci dile geçiş yaptığı zaman oluşan bir söylem türü olarak tanımlanır (Jacobson, 1976). Diller ötesilik ise ülkemizde daha az araştırılan bir alan olmakla birlikte iki dilli insanların anlam oluşturmak, iletişim kurmak amaçlı dilsel kaynakları, iki dilde akıcı olarak bireyin kullanmasıdır (Garcia ve Li, 2014). Diller ötesiliğin aynı zamanda kod değişiminden ayrılan noktaları vardır; Karaca’nın (2019) tabirine göre dil geçişinin (diller ötesilik) iki farklı dil yapısı arasında gidip gelmek anlamına gelmemesi, daha çok iki dili bir arada kullanarak etkili bir iletişim kurmaya çalışması ile anlaşılır (Karaca, 2019). Bu araştırmanın amacı Danimarka’da yaşayan iki dilli göçmen kökenli dört çocuğun Türkçe derslerindeki diller ötesilik davranışlarını gözlemleyerek Türkçe dışında bir dile başvurma sıklığını ve hangi durumlarda ve hangi şekilde başvurduğunu anlamaktadır. Çalışma yöntem olarak sınırlı bir sistemin derinlemesine ele alındığı vaka çalışması yöntemiyle incelenecektir. (Merriam, 2018). Vaka çalışması, veri toplama araçlarının (gözlemler, görüşmeler, görsel-işitseller, dokümanlar, raporlar) kullanıldığı nitel bir yöntemdir (Creswell, 2007). Araştırmada veriler yönteme uygun şekilde, Kopenhag’da yaşayan ve Türkçe derslerine katılan 10-14 yaşındaki Türkçe-Danca iki dilli öğrenicilerin ders esnasında sergilediği diller ötesilik davranışları beş ay boyunca gözlemlenerek toplanmıştır. Çalışmanın sınırlılığı dolayısıyla yalnızca ilk ve son dersteki veriler kullanılacaktır. Karaca (2019), Yuvayapan (2019), Nambisan’ın (2014) geliştirmiş karma ölçekler geliştirilerek diller ötesiliğe yönelik; soru sorma, cevaplama, dil bilgisi açıklamaları yapma, ödev yapma, ders dışı konuşma unsurları hakkında veriler toplanmıştır. Bu verilere ek olarak diller ötesiliğin isim odaklı kelimelerde, tanımları destekleme yoluyla, dijital kullanımlarda ya da dili pratikleştirme amacıyla kullanıldığına yönelik bulgulara rastlanmıştır. Bu bulgulardan yola çıkarak bazı araştırmaların eriştiği sonuçlarla benzer özellikler görülmüş ve ortak bir kanı olarak göçmen çocukların kendini ifade etmede ve dili etkin kullanmada diller ötesilik yaklaşımının önemli yerinin olduğu tespit edilmiştir (Carroll ve Van den Hoven,2017; Mısır ve Öztürk, 2022; Garcia ve Li, 2014).
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Language Studies, Studies on Education |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 17, 2023 |
Publication Date | December 17, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 10 Issue: 2 |
TURKOPHONE | 2014 | ISSN: 2148-6808
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.