İnsan varoluşu, çok cepheli, çok boyutlu, oluş hâlinde bir süreçtir; önceden belirlenmiş mono blok bir yapı değil. Bu süreç içinde insan, varoluş bakımından bazen artar, bazen eksilir, bazen yükselir bazen alçalır, bazen de genişler ya da daralır. Öyle ki insan, tek cepheli ve tek boyutlu oluşun rahatlığı içinde yaşayan diğer var olanlardan farklı olarak, kendi akış ve oluşunu kendisi yönetmek ve yönlendirmek durumundadır. Bu akış ve oluşun niteliği ve çapı insanın algılama, anlama, anlamlandırma, yorumlama ve eylem ufkuna göredir.
Bir insanın kendi ufkunun farkına varması, şimdi burada içinde bulunduğu çerçevenin dışına çıkmasına bağlıdır. İnsan için en değerli bilgi, eğer benlik bilgisi ise, kendisini saran sarmalayan duyma, düşünme, eyleme biçimlerinin ayırdına varması gerekmektedir. Kısaca, insan evvelâ kendi sınırlarıyla daha sonra diğer var olanlarla mütemâdiyen yüzleşmek durumundadır. Bu yüzleşme ne olduğu ve ne olması gerektiğine ilişkin insanın alacağı kararların zeminini teşkil eder ve ayrıca ahlâkî-varoluşsal sorumluluklar doğurur. İnsanın mütemâdiyen kendisiyle yüzleşmesi, kendi kendini aşması için gereklidir. Tam da bu bağlamda, eleştiri insanın kendi yüzü karşısında, varoluşuna ilişkin yerli yerinde kararlar alması ve kendi varoluşunun sorumluluğunu üstlenmesi için bir araçtır. Dolayısıyla, eleştiri, insanın devredilemez sorumluluklarının bulunduğunun her zaman bilincinde olmasının ve şimdi burada içinde bulunduğu varoluş düzeyinin ötesine geçme ve üzerine çıkma teşebbüsünün adıdır.
In this article, it will be draw attention that criticism can contribute to an existential construction movement that targets our entire being. Criticism is necessary for the development of human mental-analytical abilities, but it is even more necessary for the discovery of human existential possibilities. Because it can be said that criticism is not only "to talk" about a certain theoretical content, to transfer it to other minds, but to "form" ourselves and at the same time to "do a joint research" with others. As is known human existence is a multi-faceted, multidimensional process of becoming; it is not a predetermined monoblock structure. In this process, in terms of existence human being sometimes increases, sometimes decreases, sometimes rises, sometimes descends, and sometimes expands or contracts. In fact, unlike other beings who live in the comfort of one-sided and one-dimensional, a human being needs to criticize his/her own perception, thinking and acting styles in a reflective manner and to control him/herself with his/her inner eyes. Only in this way s/he becomes aware of his/her own existential limits and possibilities. This possibility, that is, the confrontation constitutes the ground of decisions taken by the person about who s/he is and who he/she should be and brings forth also moral-existential responsibilities. Therefore, criticism is a tool for a person to make proper decisions about his/her existence and to take responsibility for his/her own existence in front of his/her face, to always be conscious of his/her inalienable responsibilities and to go beyond and rise above the level of existence in which s/he is now here.
Islamic Philosophy Critical Thinking Confrontation Existence
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 8 |