Osmanlı-Türk tefekkür tarihinin en ilginç simalarından birisi olan Şeyh Bedreddin, Fetret Devrinde (1402-1413) Çelebi Musa’nın kazaskerliği görevinde bulunmuş, bu görevi sırasında geniş çevrelerle ilişki kurma olanağına sahip olmuştur. Çelebi Mehmed’in kardeşlerini bertaraf ederek tahta cülusundan sonra ilmine hürmeten İznik’te ikamete memur edilen Şeyh Bedreddin, bu sırada yakın müritleri Börklüce Mustafa (Dede Sultan) ve Torlak Kemal’le birlikte Osmanlı yönetimine karşı isyan etmiştir. Osmanlı idaresinden memnun olmayan geniş halk kitlelerini kısa süre içerisinde kendi etrafında toplamayı başaran Şeyh ve adamları zaten zor günler geçiren Osmanlı idaresini derinden sarsmışlardır. Yaşadığı dönemin önemli alimlerinden birisi olan Şeyh Bedreddin’in ilmi kişiliği bu isyan hareketinin gölgesinde kalmıştır. Şeyh Bedreddin, Osmanlı tarihçilerinin resmi tarih anlayışına uygun olarak yazdıkları eserlerde zındık, mülhit ve asi olarak tanıtılmaktadır. Bu durum müverrihlerin eserlerini kaleme alırken daha çok Osmanlı saltanatına tarafgir olarak hareket etmelerinden kaynaklanmaktadır. Oysa XX. yüzyıl müelliflerinden Mizancı Murad resmî ideolojinin dışına çıkarak Şeyh Bedreddin’i bir kahraman olarak ele almıştır.
Bu çalışmada Jön Türkler’ in önde gelen isimlerinden biri olan Mizancı Murad’ın Târîh-i Ebü’l-Fârûk isimli eserine göre Şeyh Bedreddin İsyanı değerlendirilmeye çalışılacaktır. Müellif, Ebü’l-Fârûk’un 1. cildinin 232-242 sayfalarında “Birinci Eser-i İntibah” başlığı altında Şeyh Bedreddin vakasını ele almıştır. Söz konusu bölümde ilk önce İslam dininin yanlış anlaşıldığından ve tatbik edildiğinden bahseden müellif, ilk Osmanlı padişahlarının alimler yerine tekke şeyhlerine itibar etmelerinin İslam’ın doğru anlaşılması hususunda ciddi sorunlara yol açtığından bahsetmektedir. Ayrıca Bizans medeniyetinin etkisiyle Osmanlı’da ruhban sınıfının ortaya çıktığını ve bu suretle İslam dininin ruhbaniyetin istilasına hedef olduğunu da iddia etmektedir. Mizancı Murad tehlikenin farkında olanların padişahların tekkelere intisapları sebebiyle ses çıkaramadıklarını da aktarmaktadır. Şeyh Bedreddin’i İslam’ın karşılaştığı bu tehlikeyi gören ve yüreği sızlayan bir düşünür olarak nitelendiren müellife göre Şeyh Bedreddin ve halifelerinin isimleri Osmanlı inkılabını hazırlayan mücahitler defterinin başına yazılmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeniçağ Osmanlı Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 1 Sayı: 4 |