Italy who secured its
national unity in the second half of the 19th century, endeavoured to gain a
position in the balance of power constituted by Congress of Vienna (1815) in
European politics and also to catch up the colonial activities of other great
powers. In this manner, its initial objective had been the North Africa
territories of ‘the sick man of Europe’, Ottoman Empire who had been contending
with the problems that threaten its future as a result of the bad influences of
French Revolution’s (1789) nationalist movements. Italy who endeavoured
longstanding, vigorous and secret diplomatic efforts to land Tripoli among the
other great powers of Europe, achieved this goal by taking the advantage of
Ottoman Empire’s situation. The presence of Ottoman Empire in Africa, as the
owner of these territories since the 16th century, ceased as a result of the
invasion of the Ottoman territories in the North Africa, first by France and
Britain and finally Italy. Italy who ensured the process to turn into its
favour both with the implicit and explicit diplomatic activities, not only
invaded Tripoli as a result of wretchedness and obliviousness of the Ottoman
Empire of these activities, but also has achieved to have a voice in strategic
issues such as the fate of the islands in Aegean Sea which are still on the
agenda. Ottoman Empire had to withdraw the Balkans by Balkan Wars occurred
following the Tripoli War and has fallen out off the dusty pages of history in
the wake of the World War I.
19. yüzyılın ikinci yarısında millî birliğini
sağlayan İtalya, 1815 Viyana Kongresi’nin Avrupa siyasetinde ortaya çıkardığı
güçler dengesi içinde kendisine bir yer edinmeye ve aynı zamanda diğer büyük
güçlerin sömürgecilik faaliyetlerinden geri kalmamaya gayret göstermiştir. Bu
minvalde ilk hedefi, 1789 Fransız İhtilâli ile yayılan milliyetçilik
akımlarının olumsuz etkileri karşısında istikbâlini tehdit eden sorunlarla
mücadele eden ve bu sorunlara çözüm arayışı içinde olan ‘hasta adam’ Osmanlı
Devleti’nin Kuzey Afrika’daki toprakları olmuştur. Geçmişten itibaren elde
etmek istediği Trablusgarp için Avrupa’nın diğer büyük güçleri arasında son
derece yoğun ve gizli bir diplomatik çaba sarf eden İtalya, Osmanlı Devleti’nin
bu durumundan istifade ederek amacına ulaşmıştır. Önce Fransa ve İngiltere son olarak
da İtalya’nın Afrika’nın kuzeyindeki Osmanlı topraklarını almaları ile birlikte
16.yüzyıldan itibaren bu toprakların mâliki olan Osmanlı Devleti’nin Afrika’daki
varlığı sona ermiştir. Yürüttüğü açık ve gizli diplomatik faaliyetler ile
sürecin kendi lehine olgunlaşmasını başarıyla sağlayan İtalya, Osmanlı Devleti’nin
bu faaliyetlerden bîhaberliği ve içinde bulunduğu durumun bîçareliği karşısında
sadece Trablusgarp’ı elde etmekle kalmamış özellikle günümüze kadar uzanan bir
sorun niteliği taşıyan Ege Denizi’ndeki adaların akıbeti gibi stratejik
konularda da söz sahibi olmayı başarmıştır. Osmanlı Devleti ise Afrika’daki
varlığına son veren Trablusgarp Savaşı’nın ardından gerçekleşen Balkan
Savaşları ile Balkanlardan, I. Dünya Savaşı sonucunda ise tarih sahnesinden
çekilmek zorunda kalmıştır.
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2017 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mart 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Atıf-Gayri Ticari-Aynı Lisansla Paylaş) ile lisanslanmıştır.