Öz
Sekizinci asırda, Orta Asya’da örgütlü bir yönetim altında, Türk dillerinin Oğuz kolunu oluşturan ve “Türk Halkı” olarak bilinen Oğuzlar, konfederasyon şeklinde “Oğuz Yabgu Devleti’ni” kurmuşlardır. On dört asır önce doğmuş ve günümüze ulaşmış “Dede Korkut Oğuznameleri” ışığında, İran, Irak, Azerbaycan, Türkiye, Türkmenistan Türklerinin atası olarak bilinen ve bir Türk kavmi olan Oğuzların yaşayışını, sosyal, kültürel değerlerini, zenginliklerini anlamak, bugüne yansıyan ya da yansımış olan öz değerlerinin izini sürmek köklerimizi anlamak açısından önemlidir. Özgün Adı “Kitab-ı Dedem Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan” olan kitabenin içindeki bir önsöz ve on iki hikâyeden yola çıkarak arkeoloji, tarih ve sanat perspektifiyle birlikte dönemin musiki üretimini edebi açıdan güfte ve beste örgüsü içinde irdelemek, gerek çalgı gerekse icra unsurlarını tarif edebilmek geçmiş, bugün ve gelecek örüntüsü için kıymetlidir.
1815 yılında keşfedilmesinden bu yana hikâyelerin özgünlüğü, kim ya da kimler tarafından yaratıldığı, her hangi başka bir efsaneden alıntılanılarak mı yaratıldığı gibi birçok soruya cevap aranmaktadır. Tüm bu çalışmalara ek olarak 2019 yılında 13. Bir Oğuznamenin daha ortaya çıktığının ilan edilmesiyle bilim dünyası bir kez daha çalışma alanının sınırlarının ucunun açık olabileceği gerçeğini görmüştür. Elimizde var olan yazmalardan daha eski olduğu anlaşılan 13. Dede Korkut hikâyesi, diğerlerinde olduğu gibi yiğitlik, mertlik, olağanüstü olayları manzum ve nesir bölümleriyle birlikte olarak vermektedir.
13. Dede Korkut Hikâyesinin tam metni henüz yayınlanmadığından, makale olarak yayımlanan kısmındaki musiki unsurunun yerini ve içeriğini tespit etmek, geçmiş köklerimizi anlayabilmek adına heyecan vericidir.
Bireysel
Öz
Sekizinci asırda, Orta Asya’da örgütlü bir yönetim altında, Türk dillerinin Oğuz kolunu oluşturan ve “Türk Halkı” olarak bilinen Oğuzlar, konfederasyon şeklinde “Oğuz Yabgu Devleti’ni” kurmuşlardır. On dört asır önce doğmuş ve günümüze ulaşmış “Dede Korkut Oğuznameleri” ışığında, İran, Irak, Azerbaycan, Türkiye, Türkmenistan Türklerinin atası olarak bilinen ve bir Türk kavmi olan Oğuzların yaşayışını, sosyal, kültürel değerlerini, zenginliklerini anlamak, bugüne yansıyan ya da yansımış olan öz değerlerinin izini sürmek köklerimizi anlamak açısından önemlidir. Özgün Adı "Kitab-ı Dedem Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan” olan kitabenin içindeki bir önsöz ve on iki hikâyeden yola çıkarak arkeoloji, tarih ve sanat perspektifiyle birlikte dönemin musiki üretimini edebi açıdan güfte ve beste örgüsü içinde irdelemek, gerek çalgı gerekse icra unsurlarını tarif edebilmek geçmiş, bugün ve gelecek örüntüsü için kıymetlidir.
1815 yılında keşfedilmesinden bu yana hikâyelerin özgünlüğü, kim ya da kimler tarafından yaratıldığı, her hangi başka bir efsaneden alıntılanılarak mı yaratıldığı gibi birçok soruya cevap aranmaktadır. Tüm bu çalışmalara ek olarak 2019 yılında 13. Bir Oğuznamenin daha ortaya çıktığının ilan edilmesiyle bilim dünyası bir kez daha çalışma alanının sınırlarının ucunun açık olabileceği gerçeğini görmüştür. Elimizde var olan yazmalardan daha eski olduğu anlaşılan 13. Dede Korkut hikâyesi, diğerlerinde olduğu gibi yiğitlik, mertlik, olağanüstü olayları manzum ve nesir bölümleriyle birlikte olarak vermektedir.
13. Dede Korkut Hikâyesinin tam metni henüz yayınlanmadığından, makale olarak yayımlanan kısmındaki musiki unsurunun yerini ve içeriğini tespit etmek, geçmiş köklerimizi anlayabilmek adına heyecan vericidir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Müzik |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 1 |