Sabır, bir sıkıntı karşısında ilk anda gösterilen
tahammülün gelişip uzun süreli hale gelmesi ile ortaya çıkmaktadır. Sabır
dirayet, metanet, sükûnet, sağduyu ve çözüm arayışından oluşmaktadır. Günümüz
anlayışında sabır dayanıklılıktan öteye geçmeyen bir görüntü çizmektedir. Ancak
temelde o bir aksiyona dayanmaktadır. Kişinin yaşadığı sorunu aşması için bir
takım çözüm yolları denemesi sabrın en çok gözden kaçan noktalarından
birisidir. Bireyin kendisini zorlayan durumlardan kurtulabilmesini temel
almaktadır. Bunun için aslında her ne kadar bugün pasif bir süreç gibi
algılansa da sabır aktif bir süreçtir. Bu kişinin kendini tanımasını,
potansiyellerini ve yeteneklerini kullanmasını sağlamaktadır. Böylelikle sabır
kişiyi geliştirici bir hal almaktadır. İslam yaşanan zorluklar karşısında sabrı
tavsiye etmektedir. Kur’an’da sıklıkla inanan bireye sakin, teslim olmuş bir
kalp ile ve içten gelerek Tanrı’dan yardım istenmesi öğütlenmektedir. Kur’an
bazı örnek durumlar üzerinden giderek kişilere sabretmeyi öğütlemektedir. Bu
örnekler ile kişilerin yaşadıkları sorunlar karşısında nasıl bir tutum
sergilemeleri gerektiği onlara anlatılmaktadır. Ayrıca Kur’an sabrın sıklıkla
tavsiye edilen bir değer olması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu bağlamda inanan
birey sıkıntı içindeki diğer kişiye sabretmesini öğütlemeli ve ona yardım
etmeye çalışmalıdır. İslam’da sabır, yaşanılan sıkıntı karşısında çaresiz
hisseden kişi için bir anlam kaynağı olarak işlev görmektedir. Yaşanan zorluğun
kaynağının Allah olduğunu bilmek, o zorlukla yüzleşmeyi ve onu kabullenmeyi
kolaylaştırmaktadır. Zira zorluğun kaynağı olan Allah kolaylığı da verecek
olandır.
Bu çalışmada sabrın yakın kaybı, ölüme yaklaşma
tecrübesi, organ kaybı ve travma yaşamış kişilerin yaşamış oldukları
zorluklarla başa çıkma esnasında nasıl bir rol oynadığı üzerinde durulmuştur.
Uygulama grubu Adana il merkezinde ikamet eden şehit aileleri, gaziler ve gazi
ailelerinden seçilmiştir. Görüşmecilerin büyük çoğunluğunda sabır, kaynağını
dinden almaktadır ve başa çıkmaya olumlu yansımaktadır. Buna göre şehit
ailelerinde metanet ve dirayet yönü ortaya çıkarken, gazilerde yaşama uyum
sağlamayı kolaylaştıran ve uyumu güçlendiren bir işlev göstermiştir. Gazi
yakınlarında ise sabır, kendilerinden daha kötü olan kişilerin duruma bakıp teselli
bulma şeklinde ortaya çıkmıştır. Yaşanılanın sabır mı tahammül mü olduğu da
sorgulanmış ve yine tüm gruplarda çoğunlukla sabır davranışı ile
karşılaşılmıştır. Sabır ölüm ve organ kaybı gibi telafisi mümkün olmayan
durumlarda olayı kabullenme açısından önemli rol oynamaktadır. Ayrıca aile içi
ilişkilerin ve aile birliğinin devam etmesi konusunda da sabır kavramı oldukça
fazla atıf almıştır.
Anahtar Kelimeler: Sabır,
Tahammül, Dinî Başa Çıkma, Şehit, Gazi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 15 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 19 Sayı: 1 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.