Amaç: Bu çalışma kadın hastalıkları ve doğum kliniklerinde çalışan ebe ve hemşirelerin erkek hemşirelere yönelik görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı tipte kesitsel bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini Elazığ il merkezinde bulunan Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi, Harput Kadın-Doğum ve Çocuk hastanesi, Özel Anadolu hastanesi, Özel Medical Park hastanesinin kadın hastalıkları ve doğum kliniklerinde çalışan 86 ebe ve hemşire oluşturmuştur. Çalışmanın örneklemini çalışmaya katılmayı kabul eden 62 kişi oluşturmuş, 24 kişi ise çalışmaya katılmayı reddetmiştir. Veriler araştırmacılar tarafından literatür taranarak hazırlanan anket formu ile toplanmıştır. Veriler yüzde, frekans hesaplamaları ile Pearson Ki-kare testi kullanılarak değerlendirilmiştir.
Bulgular: Katılımcıların %72.6’sı eğitim alırlarsa erkeklerin de hemşirelik yapabileceğini, %71’i erkek hemşirelerin iyi bakım verebileceğini belirtmelerine rağmen %71’i erkek hemşirelerin erkek hastaların daha çok olduğu alanlarda çalışmaları gerektiğini, %74.8’i erkek hemşirelerin doğumhanede çalışamayacağını, %54.8’i erkek hemşirelerin sadece güç gerektiren alanlarda çalışabileceğini, %62.9’u erkek hemşirelerin doğum servisinde çalışamayacağını belirtmişlerdir. Jinekoloji kliniğinde çalışanların ‘Erkek hemşireler doğum ve süt izni gibi izinleri olmadığı için tercih sebebi olabilir’ ifadesini onaylama oranları anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p=0.022). Mesleki deneyimi 11 yıl ve üstünde olan katılımcıların ‘Hemşirelik mesleği kadın mesleğidir’ ifadesini onaylama oranları istatistiksel olarak yüksek bulunmuştur (p=0.037).
Sonuç: Katılımcılar eğitim alınırsa erkeklerin de hemşirelik yapabileceğini belirtmiş, ancak erkek hemşirelerin doğumhanede çalışamayacağını, erkek hemşirelerin erkek hastaların yoğunlukta olduğu alanlarda çalışması gerektiğini belirtmişlerdir. Erkek hemşirelerin her klinikte çalışabileceği konusunda eğitim önerilebilir.
Aim: This study aims to determine the opinions of midwives and nurses working in gynecological diseases and obstetrics clinics about male nurses.
Material and Methods: A descriptive, cross-sectional design was used in this study. The population of the study consisted of 86 midwives and nurses working in the hospital of Firat University Medical Faculty, the Harput Gynecology-Obstetrics and Children’ hospital, Private Anatolian hospital, Private Medical Park hospital located in Elazig city center. The sample of the study consisted of 62 individuals accepting to participate into the study, other 24 rejected to take part. The data of this study were collected using a questionnaire prepared according to the literature. The data were assessed using percentage, frequency calculations and Pearson Chi-square test.
Results: 72.6% of the participants, said men could also work as nurses if they are educated, 71% said male nurses could provide good care. However, 71% said the male nurses should work in areas in which male patients are in majority, 74.8% said that male nurses could not work in delivery rooms, 54.8% said male nurses could work only in areas requiring strength and 62.9% said male nurses could not work in delivery services. The approval ratio of the participants working in gynecology clinics for the expression that “male nurses could be a reason for preference due to the absence of procedures such as maternity and breast-feeding leave” was statistically meaningful and high (p=0.022). Participants with professional experience of 11 years or more were found to have a high rate of approval of the 'nursing profession' (p=0.037).
Conclusion: The participants stated that the males may perform the nursing profession if they are educated but they think that male nurses cannot work in the delivery room, so male nurses can work in the services in which there are more male patients. It can be offered training on the subject that male nurses can work in each clinic.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 17 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 8 Sayı: 3 |