For the Ottoman Turks, the Balkan lands have always had an important place. Every concuest in the Balkans, It made a great contribution to the nationatilion of the Ottomans. Thus, the Ottomans could be an effective state in the world with their dominance in the Balkans. From the moment that the Ottomans began to rule in the Balkans, they have implemented the classical zoning and settlement policy. An insentive construction activity was carried out in every region conquered. New imaret, covered bazaars, caravanserais, bridges, mosques, and market places were built. In addition, in every city or town conquered, a tradition of the Turkish-Islamic civilization was tried to be kept alive. This tradition has been named as “the right of conquest. Especially in the most glorious or big temples of the cities that were seized by fighting, the call to prayer has been read. After that, Friday Prayer approachhing was performed here. This method reveals that the city was conquered within the framework of the Turkish-Islamic tradition. Thus, while it was registered that the city was conquered, that temple was inhabited according to the Turkish-Islamic tradition. Thanks to this traditions, of the Ottomans many temples in diffirent geographies have survived until today. In this syudy, Hagia Sophia Mosques in the cities of Sofia, Thessaloniki and Ohrid where this Ottoman tradition was applied in the Balkans were included.
Osmanlı Türkleri için Balkan toprakları her dönemde mühim bir yere sahip olmuştur. Balkanlarda gerçekleşen her fetih, Osmanlıların devletleşme sürecini tamamlamalarında büyük katkı sağlamıştır. Böylece Osmanlılar Balkanlardaki egemenlikleriyle dünyada etkili bir devlet olabilmişlerdir. Osmanlılar Balkanlarda hakimiyet sağlamaya başladıkları andan itibaren de klasik imar ve iskân politikasını uygulamaya koyulmuşlardır. Fethedilen her bölgede yoğun bir imar faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Yeni imaretler, bedestenler, kervansaraylar, köprüler, camiler, pazar yerleri inşa edilmiştir. Ayrıca fethi gerçekleştirilen her şehir veyahut kasabada Türk-İslam Medeniyetinin bir geleneği de yaşatılmaya çalışılmıştır. Bu gelenek “fetih hakkı” şeklinde isimlendirilmiştir. Özellikle savaşılarak ele geçirilen şehirlerin en gösterişli veyahut büyük mabedinde ezan okunmuştur. Sonrasında Cuma Namazı da burada kılınmıştır. Bu usul, şehrin Türk-İslam geleneği çerçevesinde fethedildiğini ortaya koymuştur. Böylelikle o şehrin fethedildiği tescillenirken o mabet de Türk-İslam geleneğince iskân edilmiştir. Osmanlıların bu gelenekleri sayesinde farklı coğrafyalardaki birçok mabedin günümüze kadar ayakta kalabilmiştir. Bu çalışmada da Balkanlarda bu Osmanlı geleneğinin uygulandığı Sofya, Selanik ve Ohri şehirlerindeki Ayasofya Camileri yer almıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | History |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Submission Date | March 13, 2021 |
Acceptance Date | June 3, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 24 Issue: 45 |
Baun SOBED