Since language strongly determines thinking and interpretation; users of different languages are expected to view the world from different perspectives. In this respect, Talmy’s typological classification of languages into two distinct categories as satellite-framed (S-framed) and verb-framed (V-framed) constitutes the basis for studies on motion events and, analyses of literary texts and their translations across different languages. Hence, this study explores how
manner is distinctively encoded in change of location across the two typologically contrastive languages, English (a satellite-framed language) and Turkish (a verb-framed language) by comparing Turkish and English short stories and their translated versions. To this end, five short stories written in the 20th century were chosen randomly from Turkish and English each. Maximum word number for stories was restricted to 5 500, which is high above the 1000-word
minimum length of a fiction to be named as a short story (Short story, 2011). Results of the study indicate that manner can easily be encoded in the main verb due to the saliency of manner component in English. English writers mostly express manner of motion in the main verb of a sentence or a clause and convey further elaboration on manner by adding satellites to the verb. However, since Turkish is a verb-framed language, Turkish writers do not have a chance
to use a satellite in their descriptions of motion events. Educational implications of this study are related to satellites and phrasal verbs in English as they do not have their equivalents in Turkish. Since Turkish learners of English as a foreign language are predicted to lack in both recognition and production of satellites and phrasal verbs, contextualized input of manner verbs may provide information about the particles that verbs specifically take in English.
Motion verbs motion events satellite-framed languages verb-framed languages short stories translation strategies
Dil, düşünmeyi ve yorumlamayı güçlü bir şekilde belirlediğinden; farklı dilleri kullananların dünyayı farklı açılardan görmeleri beklenir. Bu açıdan Talmy'nin dilleri uydu (tarz) yönelik ve eylem yönelik olmak üzere iki farklı kategoriye ayırması, devinim içeren olayların ve edebi metinlerin çözümlenmesi ve farklı dillere doğru çevrilebilmesi için temel oluşturur. Bu nedenle bu çalışma, Türkçe ve İngilizce kısa öyküleri ve bunların Türkçe çeviri versiyonlarını karşılaştırarak, tipolojik olarak karşıt iki dil olan İngilizce (uydu yönelik bir dil) ve Türkçe (eylem yönelik bir dil) arasında konum değişikliğinde üslubun nasıl ayırt edici bir şekilde
kodlandığını araştırmaktadır. Bu amaçla 20. yüzyılda yazılmış beş Türkçe ve İngilizce öykü rastgele seçilmiştir. Hikâyeler için maksimum kelime sayısı 5500 ile sınırlandırılmıştır ki bu, kısa hikâye olarak adlandırılabilecek bir kurgunun 1000 kelimelik minimum uzunluğunun üzerindedir (Öykü, 2011). Çalışmanın sonuçları, İngilizce'deki usul bileşeninin belirginliği nedeniyle, tarzın ana eyleme kolayca kodlanabileceğini göstermektedir. İngiliz yazarlar hareket tarzını çoğunlukla bir cümlenin veya tümcenin ana eyleminde ifade eder ve eyleme tarz ekleyerek daha fazla ayrıntı verir. Ancak Türkçe eylem yönelik bir dil olduğu için Türk
yazarların hareket olaylarını betimlemelerinde tarz kullanma şansları yoktur. Bu çalışmanın eğitsel çıkarımları, Türkçe karşılıkları olmadığı için İngilizce tarz ve deyimsel eylemler ile ilgilidir. Yabancı dil olarak İngilizce öğrenen Türklerin, tarz ve deyimsel eylemleri hem tanıma hem de doğru kullanma konusunda eksikleri olduğu tahmin edildiğinden, bağlam içinde devinim eylemlerinin nasıl kullanıldığını görmek İngilizcede eylemlerin özel olarak aldıkları parçacıklar hakkında bilgi sağlayabilir.
Devinim eylemler devinim olayları uydu yönelik diller eylem yönelik diller kısa öyküler çeviri stratejileri
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Behaviour-Personality Assessment in Psychology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 7 Issue: 1 |