BibTex RIS Kaynak Göster

RHODIAPOLIS PİSKOPOSLUK KİLİSESİ’NE AİT BİR GRUP KORKULUK LEVHASI

Yıl 2012, Sayı: 20, 483 - 514, 01.05.2012

Öz

Rhodiapolis antik kenti, Likya Bölgesi’nin güneydoğusunda, Kumluca ve
Finike Körfezi’ne hakim bir tepenin üzerine kurulmuştur. Yerleşimin en yüksek
yerinde, akropoliste, piskoposluk kilisesi olduğu düşünülen üç nefli bazilikal planlı
bir yapı yer almaktadır.
2007 yılından beri devam eden kazı çalışmalarında çok sayıda ve zengin çeşitlilikte mimari plastik taş eser bulunmuştur. Ele geçen taş buluntuların çoğunluğunu
kaliteli işçilikleri ve erken Bizans döneminin süsleme repertuarına ait zengin
bezemeleriyle korkuluk levhaları oluşturmaktadır. Bu zengin buluntuların yanısıra,
alışılmamış bir özellik olarak, nefleri ayıran sütunların arasına inşa edilmiş, daha
geç bir döneme ait duvarlarla karşılaşılmıştır. Kazı çalışmalarında ele geçirilen
levhalar, yoğun olarak, bu duvar boyunca kuzey ve güney nefte yapılan kazılarda
bulunmuşlardır. Ele geçen bu buluntular sayesinde de bu duvarın işlevi ortaya
çıkarılmıştır.
Bu makalede levhalar arasından en iyi durumda olan dört adet korkuluk levhası
ele alınarak incelenmiştir. Kireçtaşından yapılmış levhaların – 4 numaralı levha
dışında – ön ve arka yüzleri süslemelidir. 1 ve 2 numaralı levhalar, kilisenin güney
nefinde, sütunların arasına örülmüş duvarın hemen önünde bulunmuşlardır. Her
iki levhanın üzerinde 5. ve 6. yüzyıla tarihlenen Yunanca bir yazıt yer alır. Yazıtta
diakon Epigonos’un adağını yerine getirerek, bir yarım ve bir adet üçte bir altın
sikke bağışladığı yazmaktadır. 3 ve 4 numaralı levhalar kilisenin kuzey nefinde
bulunmuşlardır. İncelenen levhaların ön yüzlerinde kabartma tekniğinde döngüsel
kompozisyonlar oluşturan geometrik düzenlemeler (dört ilmikli daireler, iç içe geçmiş kare motifleri, birbirine geçmiş daireler vb.) görülür. Arka yüzlerinde ise
kazıma tekniğinde, Malta haçının hakim olduğu, ön yüze kıyasla daha sade süslemeler kullanılmıştır.
2010 kazı sezonunda, 1 ve 2 numaralı levhalar ve aralarında bu levhaları birbirine bağlamak için kullanılan tek yüzü bezeli paye duvarın hemen önünde ortaya
çıkarılmışlardır. Paye ile birlikte levhaların uzunluğu, iki sütunun arasındaki açıklığa denk gelmektedir. Levhalar, nef ayırımında kullanıldıkları şekliyle bulunmuşlardır. Bunu destekleyen önemli bir başka buluntu da, üstünde levha izi ve levhanın
bağlandığı iki dübel deliği bulunan sütun gövdesidir. 1 ve 2 numaralı levhalar,
yazıtın yer aldığı ön yüzleri yukarı bakacak şekilde ve yazıttaki harfler ters okunacak şekilde bulunmuşlardır. Levhaların bulunuş şekillerinden levhaların duvarın
üstünde, orta nefe bakacak şekilde konumlandırılmış oldukları ortaya çıkmaktadır.
Levhaların yazıtlı ön kısımları orta nefe bakarken güney nefe devrildiklerini ve
arka yüzleri yere gelecek şekilde düştükleri tespit edilmiştir. 3 ve 4 numaralı levhalar da, kuzey nef ayrımı üzerinde yer alan duvarda kullanılmış olmalıdırlar. Ökaristi
ayinini simgeleyen bezemelerin üzerlerinde yer alması, bu levhaların başlangıçta
templon veya soleada kullanılmış olduklarını düşündürtse de, bunu destekleyecek
herhangi bir veri mevcut değildir.
Bu makalede ele alınan levhalar, zengin kompozisyonları ve tüme yakın
olmalarıyla Rhodiapolis Kilisesi’nin en değerli buluntuları arasındadır. Taşıdıkları
süslemeler açısından benzer örneklerle karşılaştırıldıklarında 5. ve 6. yüzyıllara
tarihlenmektedirler. Levhalardan ikisinin üzerlerinde bulunan yazıtın özellikleri,
hem levhalar hem de kilise için yapılan tarihlemeyi doğrulama imkânı sunmaktadır. Levhalar, Likya Bölgesi’ne özgü ortak bezeme, teknik ve üslup özelliklerini
barındırmakta, hatta gezici bir atölyenin elinden çıktıklarına dair ipuçları sunmaktadır. Süsleme kompozisyonu ile ön plana çıkan levhalardan ikisi, 1 ve 2 numaralı
levhalar, bulunuş biçimleri ve kullanım şekilleriyle kilisenin mimarisi hakkında
bilgi vermekte ve nef ayrımında yer alan duvarın kullanım amacını açıklamaktadır.

A Group of Parapet Slabs from the Rhodiapolis Episcopal Church

Yıl 2012, Sayı: 20, 483 - 514, 01.05.2012

Öz

The ancient city of Rhodiapolis is located in the southeastern part of Lycia, on
top of a hill where it overlooks Kumluca and Finike Bay (Antalya, Turkey). The
acropolis of the ancient city of Rhodiapolis (Lycia) houses a three-aisled basilica,
presumably the Episcopal Church.
Excavations, undertaken since 2007, revealed numerous pieces of architectural
sculpture, in particular elaborately ornamented parapet slabs which were discovered in the side aisles of the building. In addition to those valuable findings, wall
remains between the columns of the nave (probably dated to a later period) are
discovered. The slabs are mostly found in the north and south aisles, in front of
these wall remains.
This article focuses on the four parapet slabs which are in best condition.
Except slab no.4, the limestone slabs have decorations both on the front and rear
faces. Slabs No.1 and 2 are found in front of the wall between the columns at the
south aisle of the church. Both of them have an inscription in Greek being dated to
5th and 6th centuries. The inscription mentions deacon Epiganos’ donation (of one
half and one one-third coins) as a votive. Slabs no. 3 and 4 are found in the north
aisle of the church. There are compositions forming geometric layouts such as
circle with four loops, star of two squares interlaced, interlaced circles on the front
faces. The decorations on the front faces are carved in low relief technique whereas
the rear faces are decorated with scraping technique in a more simplistic way than
the front face. The decorations on the rear faces are dominated by Malta Crosses.
In the 2010 excavations, slabs no.1 and 2 and the square post connecting those
slabs were found in front of the wall. The slabs and the post cover the distance
between the two columns. Slabs are uncovered in the exact form they are used
in the intercolumniation between the aisles. The column shaft with a trace of the slab and two clamp holes strengthens the assumption of the slabs’ usage as an
intercolumniation element. The position of slabs no. 1 and 2 with the inscription
facing upwards and the letters upsidedown give us hints about the position of those
slabs. Based on how they were found, and where they were found, the slabs were
mounted on top of the wall facing the nave and they tumbled down on their rear
faces. Slabs no 3 and 4 must have been used at the wall of the northern intercolumniation. Even though it remains possible that the slabs formed part of the templon
screen or the solea due to the motifs symbolizing the Eucharistic ritual, there is no
archaeological proof to support this assumption.
Due to their rich compositions, the slabs discussed in this article stand out as
the most valuable pieces of the Rhodiapolis excavation. Compared with similar
pieces in other Lycian settlements, they should be dated to 5th and 6th centuries.
Also the characteristics of the inscription on two of the slabs give us a chance to
date the church. The slabs display common ornamental characteristics, techniques
and styles of Lycia. Furthermore, they offer hints about their craftsmen and travelling workshops. Slabs no.1 and 2 do not only stand out with their decorations but
also give us information about the function of the intercolumniation wall and the
architecture of the church.

Toplam 0 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm Araştırma Makalesi
Yazarlar

Ayça Tiryak

Yayımlanma Tarihi 1 Mayıs 2012
Yayımlandığı Sayı Yıl 2012 Sayı: 20

Kaynak Göster

APA Tiryak, A. (2012). RHODIAPOLIS PİSKOPOSLUK KİLİSESİ’NE AİT BİR GRUP KORKULUK LEVHASI. OLBA(20), 483-514.