Consumer conflicts arise every day, and how to handle this issue is a major part of ensuring consumer redress mechanisms. In the 1970s, alternative dispute resolution (ADR) methods were adopted in response to an increase in consumer conflicts, with the aim of reducing the workload on courts. ADR has been supported by the European Union (EU), which enacted the 2013/11/EU ADR Directive to standardize consumer redress mechanisms between Member States. However, because of the general nature of the provisions, there have been many different approaches and methods in the member states. It has also become imprecise to understand if it is a good role model or effective because of the ambiguous provisions and various approaches. Turkish Law on Consumer Protection entered into force in 2014 to ensure the harmonisation duty of the EU acquis, and it regulated the sui generis procedure of Consumer Arbitration Committees (CAC) and then compulsory mediation on consumer conflicts with an added article in 2020. This article argues that CAC is harmonised with the EU acquis and ADR systems in Turkey, bringing more effective consumer redress mechanisms for now due to cultural and economic reasons, even if it is not perfect and has to be improved.
Tüketici uyuşmazlıkları her gün ortaya çıkmaktadır ve bu konunun nasıl ele alınacağı, tüketici tazmin mekanizmalarının sağlanmasının önemli bir parçasıdır. 1970'lerde, tüketici anlaşmazlıklarındaki artışa yanıt olarak, mahkemelerdeki iş yükünü azaltmak amacıyla alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri benimsenmiştir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, Avrupa Birliği tarafından desteklenmekte olup, üye devletler arasında alternatif uyuşmazlık çözüm yollarını standartlaştırmak amacıyla 2013/11/EU sayılı Direktifi yürürlüğe girmiştir. Ancak maddelerin genel doğası gereği birçok farklı yaklaşım ve yöntem uygulanmaya başlamıştır. Belirsiz hükümler ve farklı yaklaşımlar nedeniyle iyi bir rol model veya etkili olup olmadığını anlamak zor bir hale gelmiştir. Türkiye'nin AB müktesebatına uyum yükümlülüğünü yerine getirmek amacıyla, 2014 yılında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiş ve kendine özgü bir yapıya sahip Tüketici Hakem Heyetlerini düzenlemiştir. Daha sonra da 2020 yılında Kanuna eklenen bir madde ile tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk getirilmiştir. Bu makale, Tüketici Hakem Heyetleri sisteminin AB hukuku ile uyumlu olduğunu, kültürel ve ekonomik nedenlerle Türkiye’de alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının mükemmel olmasa ve geliştirilmesi gerekse de daha etkin bir tüketici tazmin mekanizması getirdiğini savunmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | European Union Law |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | November 20, 2024 |
Publication Date | December 15, 2024 |
Submission Date | September 26, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 23 Issue: 2 |
Ankara Review of European Studies (ARES) is licenced under the Creative Commons License of CC BY-NC-ND license.