Crime has been varied due to the cultural structure, social and
economic conditions from past to present. It should be known that new
types of crimes has been emerged beside the development of new methods
for the detection of evidence with the developing technology. It is necessary
to use technical and scientific methods to determine the evidence.
Thus, the most difficult cases could be solved and the identity information
of the people who committed the crime could be determined.
A principle in the forensic science “every contact leaves a trace” was made
by a criminal expert, Edmund LOCARD. This theory maintains its validity
even nowadays although new crime and guilties have emerged. In order to
illuminate and determine crimes and guilties, traces in the scene of crime
can be analysed. The most important of these traces is a biological evidence
that is blood. The blood which belong to guilty or victim that on the materials
is an important evidence. Nowadays, the determine of blood stain
is made by using luminol. Policemen determines the blood stains on the
materials by using luminol in the scene of crime.
The most important factor to be considered in order to evaluate the detected
blood stains with the help of luminol as evidence is to photograph the
luminescence. After the camera is ready for use, the solution begins to be
sprayed on the specified area. When the spraying process starts, the photographing
process is also started by pressing the shutter button, the solution
is continued to be sprayed on the target area according to the duration of
the luminescence, and the photographing is performed. This process can be
repeated until the desired photo is obtained. Luminol is an important chemical
material that used in the scene of crime for investigating of the crime.
Suç geçmişten günümüze toplumun kültürel yapısı, sosyal ve ekonomik
koşullar gibi nedenlerle değişkenlik göstermiştir. Gelişen teknoloji
ile birlikte delillerin tespiti için yeni yöntemlerin geliştirilmesinin yanında
yeni suç türlerinin de ortaya çıktığı bilinmelidir. Delillerin tespiti için teknik
ve bilimsel metotlar kullanmak gerekmektedir. Bu sayede çözülmesi
en zor olaylar çözülebilmiş, suç işleyen kişi ya da kişilerin kimlik bilgileri
tespit edilebilmiştir.
Adli bilimin temel ilkesi “ her temas iz bırakır” Fransız kriminal uzmanı
Prof. Dr. Edmund LOCARD tarafından oluşturulmuştur. Bu teori günümüzde
de gelişen teknoloji ile beraber yeni suç ve suçlular ortaya çıkmasına
rağmen geçerliliğini sürdürmektedir. Suçların aydınlatılması ve suçluların
tespiti için teoride de belirtildiği gibi olay yerinde geriye bırakılan izler
kalabilir. Bu izlerin en önemlilerinden biri de biyolojik delillerden biri olan
kandır. Suçlu veya kurbana ait olan kan ile lekelenmiş materyaller önemli
birer delil unsuru olmaktadır. Kan lekesinin tespiti günümüzde genellikle
luminol kullanılarak tespit edilmektedir. Olay yerine gelen kolluk kuvvetleri
olay yerinde şüphelendikleri yerlere luminol uygulayarak kan lekesini
tespit etmektedir. Luminolün yardımı ile tespit edilen kan lekelerinin delil
olarak değerlendirilebilmesi için dikkat edilecek en önemli unsur meydana
gelen ışımayı fotoğraflandırabilmektir. Fotoğraf makinesi kullanıma hazırlandıktan
sonra çözelti şüpheli alana sıkılmaya başlanır. Sprey edilme
işlemine başlayınca deklanşöre basılarak fotoğraflandırma işlemine başlanır,
ışımanın süresine göre çözelti hedef alana sıkılmaya devam edilerek
fotoğraflandırma gerçekleştirilir. Bu işlem istenilen fotoğraf elde edilene
kadar tekrarlanabilir. Luminol olay yeri incelemelerinde kullanılan önemli
bir kimyasal maddedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Adli Kimya |
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 1-2 |