Türkü are mostly anonymous, orally transmitted songs born of the Turkish folk literary tradition. The most authentic characteristic of Turkish folk songs is that they are authentic, performed in regional musical and vocal styles. When türkü are not performed as they are sung in their native regions, this leads to a change in the songs identity, and corruption. In addition to the fact that authentic türkü are not performed as they should be, since the 1990s the writing and performance of pieces known as composition-türkü, has led to the existence of songs unrelated to particular regions, and with no specific musical or vocal style. Similarly, the singing of türkü by performers of other styles such as pop, Arabesk and özgün music, as well as polyphonic performances of some songs in the Turkish folk music repertoire, presenting them to the people in a way distant from the way the people created them, are other factors leading to their corruption.
Türküler, Türk Halk Edebiyatının sözlü geleneğinden doğan, ağızdan ağza yayılarak yaşatılan ve genellikle yaratıcısı bilinmeyen ezgilerdir. Türk Halk Müziği ezgilerinin en önemli özelliği Otantik olmasıdır. Türküler, yöreye has Tavır ve Hançere şekli ile icra edilirler. Türkülerin yörelerinde söylendiği gibi icra edilmemesi, bu ezgilerin kimliklerinde farklılığa yol açmakta ve yozlaşmaktadırlar. Otantik Türkülerin olması gerektiği gibi icra edilmemelerinin yanında, 1990lı yıllardan itibaren Beste-Türkü olarak adlandırılan eserlerin yapılması ve söylenmesi, bu ezgilerin artık yörelerden uzak, Tavır ve Hançere özelliklerine sahip olmayan ezgilerin varlığını gündeme getirmektedir. Aynı şekilde Türkülerin farklı müzik türü icracıları (Pop müzik, Arabesk müzik, Özgün müzik, vb.) tarafından söylenmesi ve THM Repertuarında bulunan bazı ezgilerin de çoksesli olarak icra edilmeye çalışılması, halkın ürettiğini halka farklı şekilde sunmakla eş anlamlı olup, yozlaşmaya neden olan sebeplerdir.
Other ID | JA68YA26TK |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2013 |
Submission Date | December 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 39 - Issue: 39 |