Mehmed Nâzım Pasha was one of the governors of the era of Abdulhamid II. Pasha whose grandfather of the famous poet Nâzim Hikmet, was a mystic poet and writer who devoted himself to Mevleviyye. In the first years of his career Pasha was in close relationship with important figures of the Young Ottomans such as Ziya Pasha and Namik Kemal. But, in the following years, the influence of the Young Ottomans decreased on the state administration. Mehmed Nâzım Pasha wasn’t assigned to a better position than a secretary of governor, despite the experience and age. Pasha realised that should be gained the confidence of the Sultan to get a better position in the bureaucracy. Pasha succeeded to gain the sultan's confidence in a different way. He used the power of writing ability. At first he wrote "Ahd-i Şehriyârî" full of praises to the Sultan. His book was appreciated by the Sultan. Than he came to Istanbul from Aleppo and became to secretary of Commission of General Refugees. After a short time, This Comission was abolished. When Pasha realised that he would be unemployed, immediately began to wrote "Devr-i Hamid-i Sânî". He informed the Sultan about his book. He couldn’t complete the book but firstly assigned to the position of “mutasarrif” and secondly the position of governorship. In this study, Mehmed Nâzım Pasha’s process of to be assigned to the governorship from the civil official will be evaulated.
Mehmed Nâzım Paşa, II. Abdülhamid dönemi valilerindendi. Ünlü şair Nazım Hikmet’in büyükbabası olan Paşa, mevleviyete gönül vermiş mutasavvıf bir şair ve nâsirdi. Paşa, memuriyetinin ilk yıllarında Ziya Paşa ve Namık Kemal gibi Genç Osmanlıların önemli isimleriyle yakın ilişki içerisindeydi. Kariyerinin ilk yıllarındaki başarısını da bu yakınlığa borçluydu. Lakin ilerleyen yıllarda Genç Osmanlıların devlet yönetimindeki etkileri azaldı. Tecrübesine ve yaşına rağmen taşrada mektupçuluk vazifesinden öteye gidemeyen Mehmed Nâzım Paşa, bürokraside iyi bir makam elde etmenin Sultan II. Abdülhamid’in güvenini kazanmaktan geçtiğinin farkına vardı. Paşa, Sultan’ın güvenini oldukça farklı bir şekilde kazanmayı başardı. Kaleminin gücüne müracaat etti. İlk önce Sultan’a övgülerle dolu “Ahd-i Şehriyârî” adlı eserini kaleme aldı. Bu eseri Sultan tarafından takdir edildi, Paşa vilayet mektupçuluğu yaptığı Halep’ten İstanbul’a gelerek Umum Muhacirîn Komisyonu Mektupçusu oldu. Kısa bir süre sonra Muhacirîn Komisyonu lağvedildi. Paşa, işsiz kalacağını anlayınca hemen “Devr-i Hamid-i Sânî” adlı eserini yazmaya başladı. Kitabından Sultan’ın haberdar olmasını sağladı. Eserini tamamlayamadı ama ilk önce mutasarrıflığa daha sonra da valiliğe tayin edildi. Bu çalışmada; Mehmed Nâzım Paşa’nın kalemiye memurluğundan valiliğe atanma süreci değerlendirilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2018 |
Submission Date | August 18, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |
ADAM AKADEMİ'de yayınlanan tüm makaleler Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Bu lisans; yayınlanan tüm makaleleri, veri setlerini, grafik ve ekleri kaynak göstermek şartıyla veri madenciliği uygulamalarında, arama motorlarında, web sitelerinde, bloglarda ve diğer tüm platformlarda çoğaltma, paylaşma ve yayma hakkı tanır. Açık erişim disiplinler arası iletişimi kolaylaştıran, farklı disiplinlerin birbirleriyle çalışabilmesini teşvik eden bir yaklaşımdır.
ADAM AKADEMİ bu doğrultuda makalelerine daha çok erişim ve daha şeffaf bir değerlendirme süreci sunarak kendi alanına katma değer sağlamaktadır.