AMAÇ: Bu çalışmada meme kanseri nedeniyle ameliyat edilen kadınların nötrofil-lenfosit oranı (NLR) ve trombosit-lenfosit oranı (PLR) değerlerinin klinikopatolojik özellikleri ile ilişkili olup olmadığını incelemeyi amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Merkezimizde Ocak 2015 – Aralık 2020 tarihleri arasında meme kanseri nedeniyle ameliyat edilen 463 kadının verileri retrospektif olarak incelendi. Yaş, menopoz durumu, hematolojik değerler, tümörlerin histopatolojik özellikleri, hormon reseptörlerinin varlığı, cerrahi ve biyopsi teknikleri detaylı olarak değerlendirildi. Ameliyat öncesi rutin olarak yapılan hemogram testi sonuçları kullanılarak NLR ve PLR değerleri hesaplandı ve tüm parametrelerle ilişkileri analiz edildi.
BULGULAR: Olguların yaşları 23 ile 88 arasında değişmekte olup, ortalama 53.57 ± 12.66 idi. Olguların %62,42'sini postmenopozal kadınlar oluşturmaktaydı. Yaş ve PLR arasında negatif yönde bir korelasyon bulundu, ancak ne PLR ne de NLR menopoz durumu ile ilişkili değildi. Yüksek NLR değerinin yüksek N evresi, yüksek TNM evresi, yüksek metastatik lenf nodu sayısı ve ekstrakapsüler invazyon varlığı ile ilişkili olduğu bulundu (p<0.05). Ayrıca yüksek PLR değeri düşük yaş, progesteron reseptör negatifliği ve yüksek TNM evresi ile ilişkiliydi (P<0.05).
SONUÇ: Çalışmamızın sonuçları, yüksek NLR ve PLR değerlerinin kötü prognostik faktörlerle ilişkili olabileceğini göstermiştir. Bu değerlerin hasta takibinde kolaylıkla kullanılabilir olması ve hızlı sonuç vermesi nedeniyle klinisyen ve cerrahlar için faydalı olacağı düşünülmüştür.
AIM: In this study, we aimed to examine whether the neutrophil-to-lymphocyte ratio (NLR) and platelet-to-lymphocyte ratio (PLR) values of women operated for breast cancer were associated with their clinicopathological features.
MATERIAL AND METHOD: The data of 463 females who were operated for breast cancer in our center between Januray 2015 and December 2020 were analyzed retrospectively. Age, menopausal status, hematological values, histopathological features of tumors, presence of hormone receptors, surgical and biopsy techniques were evaluated in detail. NLR and PLR values were calculated using the results of routinely performed hemogram test before the operation, and their relationships with all parameters were analyzed.
RESULTS: The ages of the cases ranged from 23 to 88 years, with a mean of 53.57 ± 12.66. Postmenopausal women constituted 62.42% of the cases. A negative correlation was found between age and PLR, but neither PLR nor NLR were found to be associated with menopause status. It was found that high NLR value was associated with high N stage, high TNM stage, high number of metastatic lymph nodes and presence of extracapsular invasion (p<0.05). In addition, high PLR values were associated with low age, progesterone receptor negativity and high TNM stage (P<0.05).
CONCLUSION: The results of our study showed that high NLR and PLR values may be associated with poor prognostic factors. It was thought that it would be beneficial for clinicians and surgeons to consider these values in the follow-up of patients due to ease of use and swift results.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | Original research article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | November 17, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 55 Issue: 3 |