Din ve ekonomi toplumsal hayattan soyutlanamayacak temel dinamiklerdendir. İnsanlar en ilkel toplumlardan en modern toplumlara kadar hem bireysel hem de toplumsal olarak hayatlarının bedensel devamlılığı adına yiyecek, içecek, elbise ve ihtiyaçları olan eşyaların temini için ekonomik faaliyetlerde bulunmuşlardır. Din de, ilk insandan itibaren bütün insanların ve toplumların yaşamlarının bir parçası olmuş ve hayatın içinde canlılığını korumuştur. Din ve ekonomi bu toplumsal birliktelikleri içinde, karşılıklı etkileşim halinde olmuşlardır. Günümüz şartlarında, değişen yaşam anlayışları kıskacında insanlar ve toplumlar birbirlerinden her açıdan uzaklaşmakta ve bireysel bir hayat anlayışı baskın bir yaşam şekli halini almaktadır. Bu şartlar içerisinde insanlar birbirlerine maddi olarak da yardım etmekten kaçınmaktadır. Her birey ve her toplum kendi ihtiyaçlarının peşinde olup, başkalarının ihtiyaçlarına duyarsız kalmaktadır. Genel olarak dünya insanlık âlemini girdabında sürükleyen bu hayat anlayışı Müslüman birey ve toplumlarda da gözlenmektedir. Makalede, dünya toplumlarında vazgeçilmez bir hayat felsefesi olmuş, neticesinde fakirlere ve yoksullara açlık sorunları yaşatan bu probleme İslam dininin infak, zekât ve sadaka ile sunduğu çözümler ele alınmaktadır. İslam dininin, kendisine iman eden Müslümanların ekonomik hayatlarına infak, zekât ve sadaka öğretileri ile nasıl temas ettiğine ve yön verdiğine psiko-sosyal ve dini temellerinden hareketle değinilmektedir. İnfak ve zekât sayesinde İslam toplumlarında, sosyal ilişkilerin, yaşam alanlarının genelinde nasıl etkilendiği, infak ve zekât ayetleri ve toplumsal gerçeklikler bağlamında irdelenmektedir. Bu çerçevede, infak, zekât ve sadaka ayetlerinin İslam toplumlarının ekonomik hayatlarına etkileri ve neticesinde toplumsal barış ve huzura katkılarının ne seviyede olduğunun tespiti hedeflenmektedir. Çalışmada, toplumların ekonomi ile ilişkileri, dinlerin ve özelde de İslam dininin ekonomi ile irtibatı, bu ilişkinin toplum hayatına etkileri Kur’an-ı Kerim’de Müslümanlara bildirilen infak, zekât ve sadaka ayetlerinin bazılarının örnekliğinde tartışılmaktadır. İnsanlarda maddi ve manevi, her iki açıdan da yardımlaşma duygusu yaratılıştan bulunmaktadır. İnfak, zekât ve sadaka kavramları ihtiyaç sahiplerine yardım etme çerçevesinde olmak üzere Kur’an-ı Kerim’de yüzden fazla ayette zikredilmektedir. Bu ayetler bağlamında İslam dini infak, zekât ve sadaka gibi toplumsal ekonomiye ve sosyal ilişkilere etki edecek öğretiler bulundurmaktadır. Her dinin inananlarına telkin ettiği öğretilerinde olduğu gibi İslam’ın, ekonomik öğretilerinde de muhtemel hedefleri bulunmaktadır. Neticede, İslam dininin toplumsal ekonomiye yön veren infak, zekât ve sadaka telkinlerinin toplumsal ilişkilerin iyilik temelinde şekillenmesine, toplumsal barış temelinde huzurun yerleşmesine ve bireylerin, toplumların bencilleşme ekseninde sadece kendi ihtiyaçlarını düşünüp başkalarına yardım etmeme sorununa çözüm sunacak katkılar sağladığı sonucuna ulaşılmıştır.
yok
yok
yok
yok
Religion and economy are fundamental dynamics that cannot be isolated from social life. From the most primitive societies to the most modern societies, people have engaged in economic activities in order to provide food, drink, clothing and the goods they need for the physical continuity of their lives both individually and socially. Religion has also been a part of the lives of all people and societies since the first human being and has maintained its vitality in life. Religion and economy have been in mutual interaction within this social unity. In today’s conditions, people and societies are moving away from each other in every aspect in the grip of changing life concepts and an individual understanding of life is becoming a dominant way of life. In these conditions, people avoid helping each other financially. Each individual and each society pursues its own needs and remains insensitive to the needs of others. In general, this understanding of life, which drags the world of humanity in its vortex, is also observed in Muslim individuals and societies. In this article, the solutions offered by Islam to this problem, which has become an indispensable philosophy of life in the societies of the world and as a result of which the poor and the poor have hunger problems, are discussed with infaq, zakat and charity. How the Islamic religion touches and directs the economic lives of Muslims who believe in it with the teachings of infaq, zakat and charity is discussed from its psycho-social and religious foundations. How social relations and living spaces are affected in Islamic societies thanks to infaq and zakat are analysed in the context of infaq and zakat verses and social realities. In this framework, it is aimed to determine the effects of the verses of infaq, zakat and alms on the economic life of Islamic societies and the level of their contribution to social peace and tranquility. In the study, the relationship of societies with economy, the relationship of religions and Islam in particular with economy, and the effects of this relationship on social life are discussed with the example of some of the verses of infaq, zakat and almsgiving reported to Muslims in the Holy Qur’an. Human beings have a sense of solidarity in both material and spiritual aspects. The concepts of infaq, zakat and charity are mentioned in more than a hundred verses in the Holy Qur’an within the framework of helping those in need. In the context of these verses, the Islamic religion contains teachings that will affect the social economy and social relations such as infaq, zakat and charity. As with the teachings that every religion inculcates in its believers, Islam has possible goals in its economic teachings. As a result, it has been concluded that the Islamic religion’s suggestions of infaq, zakat and almsgiving, which direct the social economy, contribute to the shaping of social relations on the basis of goodness, the establishment of peace on the basis of social peace, and the solution to the problem of individuals and societies thinking only about their own needs on the axis of selfishness and not helping others.
yok
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Project Number | yok |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | April 19, 2024 |
Acceptance Date | June 24, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 2 |